| Bu duruşma iyi fikirdi, Herkezin gözü üzerimizde. Düşünüyorum da, ben jüride olmalıydım. | Open Subtitles | هذه المحاكمة فكرة جيدة، فالناس تتطلع إليها ولكنني كنت أفكر انه يجب أن ـكون في هيئة المحلفين. |
| Pekâlâ, herkes Bu duruşma için heyecanlanıyor ama bu bir miras meselesidir ve böyle olduğu için... sizler sadece ziyaretçisiniz. | Open Subtitles | حسناً، الآن أنا أعرف كلكم متحمسون بشأن هذه المحاكمة ولكن هذه مسألة وثيقة مصدقة رسميا ، وبما أنكم |
| Hayır, Bay Agos. Bu duruşma, tahminimden fazla uzadı ve ben de yoruldum. | Open Subtitles | لا ، يا سيد أغوس لقد إستمرت هذه المحاكمة |
| Bu duruşma, sanıkların ucuz oyunlarıyla,gürültü patırtıyla ve sanıkların başka yöntemlerle davayı baltalamaya çalışmasıyla öne çıkan bir duruşma oldu. | Open Subtitles | هذه الجلسة تميزت بالتمثيل المسرحي والاستهزاء وتصنّعات أخرى.. استعملت من قبل المتّهمين. |
| ...Bu duruşma, ifadenizde belirtilen suçlara uygun bir cezanın belirlenmesi için yapılıyor. | Open Subtitles | هذه الجلسة دعيت إلى قرّر ملائم العقاب للجرائم صوّر في بيانك. |
| Bu duruşma bir komedidir. Sanki herşey şaka gibi. Tabi kendiside...! | Open Subtitles | هذه المحكمة عار، إنها مزحة وكذلك هي |
| Bu duruşma daha geniş boyutta, bilim-din çatışmasını çözmeye çalışacak. | Open Subtitles | لكن هناك إحساس أكبر، بأن هذه المحاكمةِ سَتحْسمُ المسألةَ القديمةَ... للعِلْمِ في مواجه الدينِ. |
| Bu duruşma davalının Mahkemeye çıkabilmek için yeterli olup olmadığını belirlemek için yapılacak. | Open Subtitles | هذه جلسة لتحديد لو المتهمة مؤهلة لتتم محاكمتها |
| Bu duruşma en fazla yarım saat sürer. | Open Subtitles | بالثالثة الجلسة تستمر لنصف ساعة على الأكثر |
| Uzanamazsa Bu duruşma burada biter. | Open Subtitles | إذا لم يستطع الوصول إذاً هذه المحاكمة بها ثغرة |
| Belli ki Bu duruşma ile ilgili planları var. Biliyorum. | Open Subtitles | و من الواضح أن أعينها مركزة على هذه المحاكمة |
| Bu duruşma raydan çıkmaması gerekecek kadar önemli. | Open Subtitles | و إلا لن يكون لدي أي خيار سوى أن أبلغ القاضي هذه المحاكمة مهمة جداً لكي تذهب خارج المسار |
| Bu duruşma o cinayetle ilgili yeni bilgiler verecek. | Open Subtitles | هذه المحاكمة سوف تسفر عن حقائق جديدة بخصوص تلك الجريمة. |
| Bu duruşma hayatınızı kurtarmaya çalışan tek insanı mahkum etmeye yönelik bir komplodur. | Open Subtitles | هذه المحاكمة هي مؤامرة لإدانة شخص الشخص الذي يريد أن ينقذ حياتكم. |
| Kim bilir sevgili izleyeciler, belki Bu duruşma onları daha da yakınlaştıracaktır. | Open Subtitles | من يدري، قد تقربهما هذه المحاكمة. |
| Sadece bilin diye söylüyorum, biz Bu duruşma için haftalardır bekliyoruz. | Open Subtitles | لمعرفتك فقط, كنا ننتظر هذه الجلسة لأسابيع |
| Bu duruşma sanıkların ve savunma makamının devamlı müdahaleleriyle,adli otoriteye muhalefet etmesiyle gölgelenen bir duruşma oldu | Open Subtitles | هذه الجلسة أفسدتها الانفجارات العاطفية المستمرة والاستخفاف بالسلطة القضائية... مِن قِبل المتّهمين ومستشار الدفاعِ |
| Bu duruşma... | Open Subtitles | هذه الجلسة لم تترك |
| Fakat Bu duruşma saflığını ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | لكن هذه المحكمة تظهرك بشكل ساذج |
| Bu duruşma bitmiştir. | Open Subtitles | وتأجلت هذه المحكمة |
| Bu duruşma şaka değil. | Open Subtitles | توقّفْ هذه المحاكمةِ ليست بنكتة |
| Bu duruşma Yargıç Harrison Creary'nin Halka karşı Gwyneth Van Zanten davasında davalı ve savunma avukatı aleyhine önyargılı davranıp davranmadığını belirleme duruşmasıdır. | Open Subtitles | هذه جلسة استماع لتحديد ما إن كان القاضي هاريسون كريري متحيزًا ضد المُدعى عليه ومحامي الدفاع في قضية الشعب ضد غوينيث فان زانتن |
| Bu duruşma en fazla yarım saat sürer. | Open Subtitles | بالثالثة الجلسة تستمر لنصف ساعة على الأكثر |