"bu fırsatı" - Translation from Turkish to Arabic

• تلك الفرصة
• هذه الفرصة
• لهذه الفرصة
• هذه الفرصه
• بهذه الفرصة
• هذة الفرصة
• تِلك الفُرصة
• تلك الفرصه
• الفرصة لفعل هذا
• هذه الفرصةِ
• فرص نجاحنا
• بهذه الفرصه

Ona yardım edebilirim ama onu öldürürsen bu fırsatı bulamam.
أستطيع مساعدته، ولكنّ تلك الفرصة لن تتاح لي إن قتلتَه

bu fırsatı kaçırırsan, Ömür boyu pişmanlık duyarsın.
أنا احذرك إذا فقدت تلك الفرصة سوف تندم إلى الأبد

Konumunuzu savunma arzunuzu anlıyorum, ve ben de size bu fırsatı vereceğim.
أفهم رغبتك للدفاع عن موقعك وأنا سأعطيك تلك الفرصة

Artık Tanrı'ya olan borcunuzu ödeme zamanı. bu fırsatı kaçırmamalısınız.
فرصتك الآن لتردّ دينك لله، يجب أن تغتنم هذه الفرصة.

bu fırsatı yakalamak için çok uzun zaman bekledik ve çok çalıştık.
لقد انتظرنا طويلاً وعملنا جاهدين للغاية كي نسمح لهذه الفرصة أن تمر بنا

bu fırsatı kullanacağız ve ona saygı duyarak bunu ödeyeceğiz
لابد ان ننتهز هذه الفرصه للعوده و الصلاه احترام له

Kardeşimin intikamını almak için bu fırsatı değerlendirmeliydim.
كان يجب أن أغتنم تلك الفرصة لأثأر لموت أخي

Yerinde olsaydım Shawn, ilişkiyi düzgün bir biçimde bitirmek için bu fırsatı değerlendirirdim.
لو كنت مكانك يا " شون " سأخذ تلك الفرصة وأحظي بخروج جميل

En azından bana bu fırsatı tanımanızı rica ediyorum.
و أود منك أن تمنحني تلك الفرصة على الأقل

bu fırsatı, sevgili ailenize el yazınızdaki ve üslubunuzdaki güzelliği göstermek için kullanın.
استغلوا تلك الفرصة لتظهروا لأبائكم الأعزاء خطوطك الرائعة واستخدامكم الفصيح للعبارات

bu fırsatı takip edip iletişim bilgilerini almamı ister misiniz, efendim?
أتريد منى مُتابعتة تلك الفرصة و الحصول على معلومات الاتصال الخاصة بها ؟

bu fırsatı hastamızın hayatını tehlikeye atmak için kullandı.
لقد استنفدت تلك الفرصة بالمجازفة بحياة مريضي

bu fırsatı, FBI'a teşekkür etmek için kullanmak istiyorum.
اريد استغلال تلك الفرصة لأشكر الاف بى اى

bu fırsatı değerlendirmek istediğim için hepinizden özür dilerim beyler.
أود أن أستغل هذه الفرصة للـ الإعتذار لكم يا رفاق

bu fırsatı bize veren bu savaştır, sizin uydurduğunuz bir zafer değil.
تلك الحرب التي أعطتنا هذه الفرصة ليس بعض النصر التخيلي من ناحيتكم

Hükümetime ve diğer uluslararası birliklerle daha iyi ilişkiler kurabilmemize olanak sağlayacak bu fırsatı verdiğiniz için teşekkürler.
أنا ممتن لهذه الفرصة لحكومتي ولدوليين الجالية

Eğer ölürse Afganlar ve Özbekler bu fırsatı kaçırmazlar.
وإذا لم ينجو فسينتهز الأفغان والأوزبك هذه الفرصه

Ama bu fırsatı tepmeden önce bir kez daha düşünmeni öneriyorum.
ولكنّي أنصحكِ بأن تمعني التفكير في ضربكِ بهذه الفرصة عرض الحائط

bu fırsatı şeytanca değerlendirebilirdim ama aslında seni seviyorum.
قد اتخذ هذة الفرصة للشماتة لكني معجبة بك

bu fırsatı kaçmak için kullan.
استغلّ تِلك الفُرصة للهرب

Üzgünüm, bu fırsatı kaçıramam.
اسفه لكنني لا استطيع تضييع تلك الفرصه

Her kim bunu düşünüyorsa, ona bu fırsatı vermeyeceğim.
أيا يكن هذا الشخص, لن أعطيه الفرصة لفعل هذا.

Bunun nedeni sensin, ama şimdi bu fırsatı bulduk
هو كُلّ بسببك، بأنّنا عِنْدَنا هذه الفرصةِ الآن

Ama bir şansımız daha var, bu kadar yaklaşmışken bu fırsatı kaçırmak istemiyorum.
لكن برنامج التعرف على الوجوه هذا يقلل من فرص نجاحنا

Er Hu, bu fırsatı kaçırma.
ايرهو تشبث بهذه الفرصه