"bu gizemli" - Translation from Turkish to Arabic

    • الغامض
        
    • إنه شيء غامض
        
    • هذه الأشياء الغامضة
        
    Yani, bu gizemli herif, kendi yapamadığı neyi Hilan'a önermiş olabilir ki? Open Subtitles من هذا الرجل الغامض الذي يوظف هيلان لشيئ لا يستطيع فعله بنفسه؟
    bu gizemli gelişmenin haberi hızla yayıldığında, mahalledeki herkes toplanmaya karar verdi. Open Subtitles بينما انتشرت أخبار هذا التطور الغامض قرر كل سكان الحي التجمع معاً
    bu gizemli derde karşı doğal bir bağışıklığa sahip olabilir. Open Subtitles من الممكن أن لديها مناعة طبيعية لأجل هذا البلاء الغامض
    bu gizemli bir şey.Yargıdan geçirdiğim insanlar teker teker yok edildiler. Open Subtitles إنه شيء غامض ، الناس الذين حكمت عليهم كانوا يستبعدون واحداً تلو الآخر
    bu gizemli canlılar, bizimle birlikte dünyada bulunan, neredeyse kendilerini hiç düşünmediğimiz bütün canlıların zihinlerinde neler olduğuna işaret ediyorlar. TED هذه الأشياء الغامضة التي تشير إلى الأشياء التي تجري الآن في عقول كائنات تعيش معنا على الأرض والتي تقريبًا لم نفكر فيها مطلقًا.
    bu gizemli gezegenle sensiz ya da sana benzeyen biri olmadan yüzleşemem. Open Subtitles لا يمكنني مواجهة هذا الكوكب الغامض وحدي بدونك أو بدون شخص يشبهك
    bu gizemli program o kadar değerli olan hangi şeyleri yapıyor? Open Subtitles مــاالذي يفعله تحديداً هذا البرنـامج الغامض كي يجعله قيمـاً للغاية ؟
    Ve gerçekten de raftan bir atlas alırdık, ve bu gizemli ülkeyi bulana dek sayfaları çevirirdik. TED ومن ثم يخرج الاطلس من رف المكتبة .. ويبدأ بالتقليب حتى يجد ذلك البلد الغامض ..
    Peki bu gizemli ilişkiyi nasıl açıklıyorum? TED كيف يمكن لي أن أشرح هذا التقارب الغامض ؟
    Bilinmeyen dev bir Kuzey Amerika aslan türü olduğunu düşünerek, Jefferson kâşif Lewis ve Clark'ı bu gizemli avcıdan korunmaları yönünde uyardı. TED ظنًّا منه بأنه نوع ضخم مجهول من أسود أمريكا الشمالية، نبّه جيفرسون المستكشفَين لويس وكلارك كي يأخذوا حذرهم من هذا المفترس الغامض.
    Benim bebeğim olan bu gizemli varlığı tanımaya başladığım anda, trajedinin ağır havası hafifledi. TED وحينما بدأت أدرك هذا الشخص الغامض والتي هي طفلتي، بدأت قصتي المحزنة تتلاشى.
    bu gizemli mafya benzeri adamın giysilerini temin eden sizdiniz, aslında böyle biri yoktu, ayrıca bu garip kimonoyu da siz buldunuz. Open Subtitles أنت المدبر لهذا النوع من التخفى العضو الغامض لعصابة المافيا الذى لم يكن له وجود مطلقا
    bu gizemli resim cevaplarıyla bizi yanıltıyor. Open Subtitles إني متأكد من أن الجواب متواجد داخل هذا النقش الغامض.
    bu gizemli labirentin derinliklerine girdikçe kendimi daha çok tanımaya başlamıştım. Open Subtitles كلما تعمقت اكثر فى هذا التجويف الغامض كلما عرفت نفسى
    Eminmisin hiçbir köylünün seni bu gizemli kapşonlu katille dövüşürken görmediğine? Open Subtitles هل أنتِ متأكدة أن لا أحد من أهل القرية رآكِ تقاتلين ذلك الرجل الغامض ذا العباءة؟
    İşlemleri denetliyor gibi görünen bu gizemli adam kim? Open Subtitles الذي ذلك الرجل الغامض الذي يبدو لكي يشرف على الإجراءات؟
    bu gizemli bir şey.Yargıdan geçirdiğim insanlar teker teker yok edildiler. Open Subtitles إنه شيء غامض ، الناس الذين حكمت عليهم كانوا يستبعدون واحداً تلو الآخر
    Bu gerçekten önemli, çünkü teknoloji hakkında birçok konuşma var, kuantum hesaplama ve tüm bu gizemli, uzak şeyler konuşuluyor. TED وهذا شيء مهم جداً، لأنه هناك كل هذا الحديث عن التكنولوجيا، سمعنا أحاديث عن الحوسبة الكمية وكل هذه الأشياء الغامضة البعيدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more