| Sonra bu hayatı gördüm önümde, bana uyuyordu, çok iyi dedim | Open Subtitles | .. لذا رأيت تلك الحياة تحمل معنى .. انها رائعة، مثالية |
| Babam yaşamayı istemeden bu hayatı yaşamıştı fakat bir babam olabilmesi için bunu yaşadı. | TED | عاش أبي حياة لم يرغب في عيشها، لكنه عاش تلك الحياة ليكون لديّ أب. |
| bu hayatı bırakmamı istediğini biliyordu, ama onu öldürmüş olamaz. | Open Subtitles | لقد علم إنها أرادتني أن أترك تلك الحياة لكنه لن يقتلها |
| bu hayatı vermek için tek şansımız var Yapma! | Open Subtitles | لدينا فرصةٌ واحده فقط للعيش في هذه الحياه |
| O kadar yıldır hayalimde bile görmediğim bu hayatı yaşıyor olduğumu yeni fark etmişim gibi. | Open Subtitles | و إدركت بأنني أريد أن أعيش هذه الحياه هذا ما لم أحلم به منذ 12 سـنـه |
| Uzun zaman önce bu hayatı seçtiğinde, demiştin. | Open Subtitles | الم يمر وقت طويل منذ ان اخترتي تلك الحياه |
| bu hayatı ben istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب بهذه الحياة |
| bu hayatı ne sana ne de başkasına zorla yaşatmaya hakkım yok. | Open Subtitles | ما كان عندي الحق لإجبار هذه الحياة عليك أو أي شخص آخر. |
| bu hayatı istemediğini yıllardır söyler durursun. | Open Subtitles | لسنوات وأنت تقول لي أنك لا ترغب في تلك الحياة |
| Kendime bu hayatı istemediğimi söyledim hep. | Open Subtitles | لقد قلت لنفسي فحسب أني لا أريد تلك الحياة |
| Tam da o anlama gelir ve Dondelinger bu hayatı elimden aldı ve bir yaşamı almak cinayettir. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما أعنيه و دونديلينجر أخذ تلك الحياة مني و أخذ الحياة هو القتل |
| Söylediklerini düşündüm ve artık bu hayatı istemiyorum. | Open Subtitles | فكرتُ بما قلتهُ سابقاً، وأنا لا أريدُ تلك الحياة مرةً اخرى |
| Ve maalesef bu hayatı seninle paylaşamıyorum." | Open Subtitles | ومن المحزن بأنني لن أستطيع إمضاء تلك الحياة معكِ |
| bu hayatı ben seçtim, sen değil. | Open Subtitles | اخترت تلك الحياة ، لكنِ الأمر ليس ذاته بالنسبة لكِ |
| bu hayatı seçtim Baban benim en iyisi olmam için farklı bir bakış açısına sahipti. | Open Subtitles | اخترت هذه الحياه بنفسى 0لم يكن لبى شأن الا انه أهلنى لها |
| bu hayatı terk etmeyi deneyebilirsin, | Open Subtitles | تستطيع ان تحاول ترك هذه الحياه |
| - bu hayatı seviyor musun? | Open Subtitles | هل تحبي هذه الحياه ؟ |
| bu hayatı bırakmak için çok fırsatın oldu ama devam ettin. | Open Subtitles | كان لديك الكثير من الفرص للتخلص من تلك الحياه, و لكنك لم تفعل ذلك |
| bu hayatı yaşamanı istemedim. | Open Subtitles | لم اردكِ ان تحظي بهذه الحياة |
| Bak ne diyeceğim çoğu insan bu hayatı kuralları olmadığı için seçtiğimizi zanneder. | Open Subtitles | اتعلمون ان معظم الناس يظنون اننا اخترنا هذه الحياة لانه لا يوجد قانون |
| Çiftlikten buraya geldiğimden itibaren seninle konuşmak bu işe ve bu hayatı anlamlandıran şeydi. | Open Subtitles | منذ أن قدمت إلى هنا من التدريبات، حديثي إليك كان ما يساعدّني على تحمل هذا العمل، وهذه الحياة |
| bu hayatı sürdürmeyi düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل أنت ذا تجارة طويلة أم قصيرة؟ |
| bu hayatı oldukça ilgi çekici yapacak. | Open Subtitles | هذا ينبغي أن يجعل الحياة شيقة للغاية. |