| Şimdi, bu hayata ilişkin, insanlara ilişkin mutluluklar üzerinde konuşalım, Bu kavramın iki uca uzandığını biliyoruz. | TED | والان وبالحديث عن ظروف المعيشة في هذه الحياة .. حياة البشر نحن نعلم ان هنالك حقائق مستمرة |
| Nadia bu hayata, yeni ailesine uyum sağlarken desteğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | بينما يتأقلم نادية إلى هذه الحياة... إلى العائلة الجديدة، تحتاج دعما، |
| Eşleri bu hayata alışıyor. | Open Subtitles | وكل زوجاتهم تعتاد على هذه الحياة في النهاية |
| Alışabildin mi bu hayata, belki de erken emekli olmalısın. | Open Subtitles | , ربما أعتاد لهذه الحياة ربما آخذ تقاعد مبكر ؟ |
| Ne zaman bu hayata bağlanmaya çalışsam bir şey bana yapmamam gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | كل مرة أحاول فيها الالتزام بهذه الحياة شيء يخبرني أنني لا ينبغي أن أفعل |
| ...sonra bu hayata alışıyorsun ve o seni uyutuyor. | Open Subtitles | ،و بعد ذلك تعتاد على تلك الحياة .و تجعلك تنام تجعلك تتوقف عن التفكير . و التصرف من أجل نفسك |
| bu hayata karar verdim, bir kez olsun normal olabilirler. | Open Subtitles | لقد قررتُ أن تكون هذه الحياة ولو لمرّة أن تكون طبيعيّة |
| bu hayata devam etmenin çok fazlasına sahibim. | Open Subtitles | لديّ الكثير من الأمور التي أقوم بها في هذه الحياة |
| Seninle ve bebeğimizle bu hayata başlamak için gerçekten hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد جدّاً لبدء هذه الحياة معكِ , ومعي و مع الطفل |
| bu hayata kadar, kendimi öldürmemi engelleyememiştin. | Open Subtitles | لم تكن قادراً أبداً على منعي من قتل نفسي حتى هذه الحياة |
| Ama artık bu hayata alışmış durumdayım, o yüzden gerçekten umurumda değil. | Open Subtitles | \u200fلكنني الآن أصبحت معتاداً على هذه الحياة \u200fلذا لم يعد يهمني ذلك |
| Ben bu hayata yalnız yürümeye mahkum edilmişim. | Open Subtitles | كُتب عليّ العيش وحيداً في هذه الحياة |
| Allah der ki, ruhun yükselecek ve yeniden doğup bu hayata geri gelecek. | Open Subtitles | يقول الله الروح سيرتفع ثانية... ويكون متجددا إلى هذه الحياة. |
| bu hayata sahip olabilirsin Piper. | Open Subtitles | يمكنك أن تحصلي على هذه الحياة بايبر |
| bu hayata, bu küstahlığa. | Open Subtitles | هذه الحياة .. وهذا الرغد من العيش |
| O olmasaydı, şu anda bu hayata sahip olmazdık ikimiz de. | Open Subtitles | بدونه... لم نكن لنمتلك هذه الحياة... كلانا |
| Ben bu şehre ve bu hayata uygun değilim. | Open Subtitles | لست مناسباً لهذه الحياة أو هذه المدينة. |
| bu hayata uygun olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها ليست مقصودة لهذه الحياة |
| Ama bu hayata tutunmaya çalışmak olabileceğini sandığın insana tutunmaya çalışmak, cehennem budur. | Open Subtitles | ولكن محاولتك التشبث بهذه الحياة والتشبث بالشخص الذي ظننت نفسك إياه، ذلك هو الجحيم بعينه |
| Onu bu hayata bağlayan her şeyden kurtulun... ve ölüler diyarına geri dönmesi için dua edin. | Open Subtitles | تخلصي من كل ما يجعله يتعلق بهذه الحياة وصلي أن يعود إلى عالم الأموات |
| Sonra bu hayata alışıyorsun ve o seni uyutuyor. - Bu doğru. | Open Subtitles | ،و بعد ذلك تعتاد على تلك الحياة .و تجعلك تنام |