| Herkes bu işin içinde. Önemli olan, kaçınılmazın ne zaman gerçekleşeceği. | TED | الجميع جزء من هذا. المسألة هي فقط متى يحصل الذي لا مفر منه |
| En yakın arkadaşın söyledi. Onlar da bu işin içinde mi? | Open Subtitles | لقد وشى بك أقرب أصدقائك هل هم متورطون أيضاً؟ |
| - Amthor bu işin içinde mi? | Open Subtitles | هل امثور متورط فى هذا ؟ |
| Bence bu işin içinde. San Francisco uçağı yolcuları 38. | Open Subtitles | مساعد الدكتور حونيز مايزال حيا واعتقد انه متورط في الامر |
| bu işin içinde hayalet falan var mıydı? | Open Subtitles | أكان ثمة أي أشباح متورطة بهذا الأمر الليلة الماضية؟ |
| bu işin içinde olduğunu biliyorum Ahbap. | Open Subtitles | أعرف أنـّك متورّط في كلّ هذا (دوود) |
| 6,7 aydır bu işin içinde olduğunu söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | قلتِ أنّكِ بهذا العمل مُنذ 6 أو 7 أشهر ؟ |
| Demek IRA'da bu işin içinde, öyle mi? | Open Subtitles | هكذا الجمهور الايرلندي مشترك في هذا الأمر ؟ |
| ..."Bir dakika fotoğraf çekip gidebilecek bir gözlemci değilim ben bu işin içinde aktif bir şekilde yer alıyorum." | Open Subtitles | انا لست زائر هنا لإلتقاط الصور ومن ثم اغادر انا جزء من هذا |
| Ulusal Güvenlik de bu işin içinde Müdür Vance. | Open Subtitles | أيها المدير فانس الأمن الوطنى جزء من هذا الأمر |
| Siz bu işin içinde değil misiniz? | Open Subtitles | ألَسْتَ جزء من هذا ؟ |
| Departmandan birçok kişi bu işin içinde. Üst rütbelilerden de var. | Open Subtitles | كثير من الرجال فى أدارتنا متورطون فى هذا الموضوع حتى أعلى المناصب |
| Hayır gitmez, artık onlarda bu işin içinde. Parayı nakliye ediyorlar. | Open Subtitles | كلا , أنهم متورطون الآن أنهم يتعاملون بالمال |
| Bu da bizim de bu işin içinde olduğumuzu gösteriridi ve bu herifler de bizi kafamızdan vururlardı. | Open Subtitles | وهذا يعني إننا متورطون بالأمر، وسيطلقون النار على رؤوسنا. |
| O da mı bu işin içinde? | Open Subtitles | هل هو متورط فى هذا ؟ |
| - Bu işe karışanları bulacağız. - Herkes bu işin içinde. | Open Subtitles | علينا أن نجد المتورطين في هذا أي أحد متورط في هذا |
| O da bu işin içinde mi? | Open Subtitles | هل هى متورطة بهذا |
| bu işin içinde olduğunu biliyorum Ahbap. | Open Subtitles | أعرف أنـّك متورّط في كلّ هذا (ديود) |
| 6,7 aydır bu işin içinde olduğunu söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | قلتِ أنّكِ بهذا العمل مُنذ 6 أو 7 أشهر ؟ |
| Evet, korkarım ki, o da bu işin içinde. | Open Subtitles | نعم، مع ذلك أَشْكُّ فيه انة مشترك في هذا. |
| Hepiniz bu işin içinde misiniz? | Open Subtitles | هل الكل متواطىء فى ذلك ؟ |
| - O artık bu işin içinde yok. | Open Subtitles | لم تعد متورطة بالأمر بعد الأن. |
| "Güvenlik sorumlusuda bu işin içinde" | Open Subtitles | " أمنك في موقع المسؤولية إشتركت في المؤامرة " |