| O son nefesinde... umuyordu ki... Bu kılıcı tutmuş olan atalarını anımsayın. | Open Subtitles | تمنى ذلك فى نفسه الاخير بان تتذكر اسلافه الذين حملوا هذا السيف |
| Bana Bu kılıcı getirerek çok anlamlı bir şey yaptın. | Open Subtitles | لقد أحضرتَ لي هذا السيف . وذلك له معنى كبير |
| Bana Bu kılıcı getirmenizin büyük bir anlamı var. | Open Subtitles | لقد جلبت لي هذا السيف الذي يعني الشي الكثير، |
| Savaş tanrısı, ...bana Bu kılıcı, onayının bir sembolü olarak verdin. | Open Subtitles | يا أله الحرب لقد أعطيتنى هذا السيف كرمز لتأييدك |
| Bu kılıcı asla alamayacaksın! | Open Subtitles | لن تحظى بهذا السيّف! |
| Bo... lütfen Bu kılıcı Sir Te'ye geri götür. | Open Subtitles | ..بو. رجاءً خُذْ هذا السيفِ عُدْ إلى السّيرَ تي. |
| Bu kılıcı da onu korumam için verdi. | Open Subtitles | أعطاني هذا السّيف لأحميها. |
| Eğer yalan söylersen, Bu kılıcı kafatasının içine yersin. | Open Subtitles | إذا حاولت الكذب عليّ سأغرز هذا السيف في جمجمتك |
| Yani, Bu kılıcı tutan ve inancı olan her kimse... bir amaca, sadece tek bir amaca hizmet eder. | Open Subtitles | فالذي سيَأْخذُ هذا السيف سيمتلك الإيمان ليخدم قضية واحدة دون سواها |
| Bu kılıcı bulmak, davada eşsiz bir avantaj verdi bize. | Open Subtitles | العثور على هذا السيف قد أعطانا أفضليّة فريدة في هذه القضيّة. |
| Bu kılıcı metanetle taşıyıp kalbini iyiliğe hazırla. | Open Subtitles | احمل هذا السيف بقوة واجعل قلبك مستعداً للخير |
| Gerçek şu ki; lisedeki baloya Bu kılıcı götürmeme izin vermediler. | Open Subtitles | الحقيقة هيا، مدرستي الثانوية لم يسمحوا لي بأن احضر هذا السيف الى حفلة التخرج. |
| Bu kılıcı dinlendirmek beni mutlu edecek. | Open Subtitles | لا شيء يسعدني أكثر سواء إرياح هذا السيف. |
| Bu kılıcı test etmeden önce 10 küme var. | Open Subtitles | لدي عشرة أميال، حتى الآن قبل أن أختبر هذا السيف. |
| Bu kılıcı öldürmek için kim kullanırsa, o andan itibaren ruhu, varlığı, hayatı hepsi ondan alınır. | Open Subtitles | أنت تكذب حالما يستخدم أي رجل هذا السيف للقتل روحه , و بالتالي , حياته |
| Annem ve tüm atalarım, hayatlarını Bu kılıcı bulmaya adadılar. | Open Subtitles | قضى والدتي و أسلافي بحياتهم لأيجاد هذا السيف |
| Üç Han Birleşik Krallığı'nı bir araya getirirken Bu kılıcı kullandım. | Open Subtitles | رفعت هذا السيف خلال توحيد ولايات هان الثلاث |
| Hançeri bana ver yoksa yıllar önce yapmam gerektiği şekilde Bu kılıcı en eski dostuma saplarım. | Open Subtitles | أعطيني الخنجر وإلّا أغمدت هذا السيف في أقدم أصدقائي كما كان يتوجّب عليّ قبل سنوات |
| Gece ihtiyacın olur diye Bu kılıcı bileğledim. | Open Subtitles | لقد جلبت لك هذا السيف في حالة كنت في حاجة إليه أثناء الليل |
| Bu kılıcı kullanan adam ondan asla ayrılmaz. | Open Subtitles | لم يكُن الرجل الذي استخدم هذا السيف ليتخلّى عنه |
| Bo... lütfen Bu kılıcı Te Efendi'ye geri götür. | Open Subtitles | ..بو. رجاءً خُذْ هذا السيفِ عُدْ إلى السّيرَ تي. |
| Bu kılıcı bana baban vermişti. | Open Subtitles | والدك أعطاني هذا السّيف. |