| - Evet. Kusura bakma Bu kadar kısa sürede ancak bunu buldum. | Open Subtitles | آسف، هو كلّ نحن يمكن أن نجد على مثل هذه المهلة القصيرة. |
| Benimle Bu kadar kısa buluştuğunuz için müteşekkirim, Dr. Papanikolau. | Open Subtitles | أقدِّر لك مقابلتك لي في هذه المهلة القصيرة دكتور بابانيكولاو. |
| Ama Dr. Kavorkian'ı Bu kadar kısa sürede buraya getirebileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | نعم، الوتد، ولكن ل لا نعتقد أننا نستطيع الحصول الدكتور كيفوركيان على هذه المهلة القصيرة. |
| Bacaklarını kontrol etmeyi Bu kadar kısa sürede başardı mı? | Open Subtitles | استطاعت السيطرة على تلك السيقان في هذه المدة القصيرة ؟ |
| Bu kadar kısa zamanda beni gördüğünüz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لمقابلتي في وقت قصير من طلبي لذلك |
| Çok kibarsın, Bu kadar kısa zamanda gelebildin. | Open Subtitles | حقا لطيف منك أن تأتي من قبل على هذا إشعار قصير. |
| Beyefendi Bu kadar kısa zamanda gelmenize çok sevindi. | Open Subtitles | السيد كان مسرور جدا عندما سمع بأنك يمكن أن تاتى الى هذه الزياره القصيره |
| Zamanlayıcıyı niye her seferinde Bu kadar kısa ayarlıyorsun? | Open Subtitles | {\pos(190,240)\b1\fs22} لماذا تضبط المؤقت بوقت قصير دائماً ؟ |
| Sana kim, Bu kadar kısa kestirmeni söyledi? | Open Subtitles | من الذي أخبرك أن تَقُصيه بهذا القِصر ؟ |
| Bu kadar kısa zamanda benimle görüştünüğüz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أقدّر بأنّك تراني على مثل هذه المهلة القصيرة. |
| Bu kadar kısa sürede... gelebildiğiniz için de çok memnunum. Sağolun, çok takdir ettim. | Open Subtitles | على مثل هذه المهلة القصيرة أيضا شكرا لكم أقدّره حقا |
| Gerçekten Bu kadar kısa sürede benimle görüştüğünüz için minnettarım. | Open Subtitles | أنا حقاً ممتن لأنكي قابلتيني في هذه المهلة القصيرة |
| Bu kadar kısa sürede buluştuğunuz için sağ olun. | Open Subtitles | أشكركما على الإجتماع بي في هذه المهلة القصيرة |
| Aslında Bu kadar kısa sürede randevu onaylamayız. | Open Subtitles | نحن عادةً لا نقبل التعيينات بمثل هذه المهلة القصيرة |
| Bu kadar kısa sürede bunu yapmak için çok naziksiniz. | Open Subtitles | إنه نوع من جدا لك أن تفعل هذا في هذه المهلة القصيرة. |
| Bunu Bu kadar kısa sürede yaptığınız için tekrar teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا ثانية على ما فعلتم في هذه المدة القصيرة |
| Ne kadar çok silah sahibinin geldiğine inanamıyorum hem de Bu kadar kısa sürede. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق عدد الأشخاص الذين سلموا أسلحتهم في هذه المدة القصيرة |
| Bu kadar kısa sürede benimle buluştuğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لمقابلتي في وقت قصير من طلبي ذلك |
| Bana Bu kadar kısa sürede zaman ayırdığın için teşekkür ederim. Elbette. | Open Subtitles | شكراً على مُقابلتي في إشعار قصير |
| Bu kadar kısa süre içerisinde çok büyük ilerleme kaydettin. | Open Subtitles | لقد قمتِ بهذا التقدم في الفتره الزمنيه القصيره نعم |
| Neden sürekli süreyi Bu kadar kısa tutuyorsun? | Open Subtitles | {\pos(190,240)\b1\fs22} لماذا تضبط المؤقت بوقت قصير دائماً ؟ |