"bu kadar yakın" - Translation from Turkish to Arabic

    • بهذا القرب
        
    • قريب جداً من
        
    • قريباً جداً
        
    • قريبة جدا
        
    • قريبة جداً من
        
    • دائماً قريبون جداً
        
    • قريبان هكذا
        
    • لم نقترب مثل ذلك
        
    • لقربك الشديد من
        
    • أكن قريبة
        
    Bu garip, ama uzun süredir kendimi kimseye bu kadar yakın hissetmemiştim Open Subtitles الأمر غريب، لكن لم أشعر بهذا القرب من شخصٍ ما مند مدة.
    Beyin sapına bu kadar yakın bir yere elektronik mikroçip yerleştirmek çok teh... Open Subtitles سيدي ، زراعة رقاقة إلكترونية بهذا القرب من جذع دماغها هذا خطر جداً
    Beyin sapına bu kadar yakın bir yere elektronik mikroçip yerleştirmek çok teh... Open Subtitles سيدي ، زراعة رقاقة إلكترونية بهذا القرب من جذع دماغها هذا خطر جداً
    Bacağımda üçüncü dereceden yanık oldu. Aletime bu kadar yakın. Open Subtitles لدي حرق من الدرجة الثالثة قريب جداً من عضوي
    Dağlara bu kadar yakın uçmamız normal mi? Open Subtitles هل من المفترض الطيران قريباً جداً من الجبال؟
    Peki, ama niye kurbanı karakola bu kadar yakın bir yere bıraktı? Open Subtitles حسنا لكن لم تركت الضحية قريبة جدا لقسم الشرطة؟
    Barton'a bu kadar yakın bir yerde bir kilise bulmaları ne şanslı. Open Subtitles يا له من حظ أن تحصل لوسي على أبرشية قريبة جداً من بارتون
    Biliyor musunuz arkadaşlar bir daha bu kadar yakın olmayacağız. Open Subtitles تعرفون يا رفاق. لم نكن بهذا القرب من قبل.
    Başkalarıyla bu kadar yakın yaşamak zordur. Open Subtitles انه صعب عندما يعيش الناس بهذا القرب من بعضهم البعض.
    Tükürükten korksaydım, bu kadar yakın konuşmazdım. Open Subtitles اوه،إن كنـت خائفةً من بصقـة لـن أقـف بهذا القرب عـندما تتكلـم.
    Ona bu kadar yakın olacağım ve kimse onu yakalatmak istemiyor. Open Subtitles سوف أكون بهذا القرب,ولا أحد يريدنى أن آخذه ؟ الـ إس دي
    Bilemiyorum Walter. Gece daha önce hiç bu kadar yakın gözükmemişti. Open Subtitles لا اعرف يا "والتر" الليل لم يبدو بهذا القرب من قبل
    Ne güzel değil mi? Masalarımız hiç bu kadar yakın olmamıştı. Open Subtitles هذا رائع، كُشكينا لم يكونا أبداً بهذا القرب
    Eğer Dünya güneşe bu kadar yakın olsaydı hepimiz ölürdük. Open Subtitles لو كان كوكب الأرض بهذا القرب للشمس لكنّا جميعاً في عداد الموتى
    Onu ancak mecbur kalırsan öldür. Harikaydı bebeğim. Sana kendimi hiç bu kadar yakın hissetmemiştim. Open Subtitles حسناً، اقتله إن اضطررت إلى ذلك كان ذلك رائعاً ياحبيبتي لم أشعر قط بهذا القرب منك
    Evine bu kadar yakın yerlere saldırıyor. Open Subtitles لو كان يهاجم بهذا القرب لمنزله فهو قد تخلى عن اى اهتمام
    Şu anda babama ancak bu kadar yakın olmak istersin. Open Subtitles قريب جداً من والدي كما تريده أن يكون الآن
    Bir Peacekeeper'a bu kadar yakın olup da korkmamak tuhaf... Open Subtitles غريب أن أكون قريباً جداً ...لـــ بيس كيبر لا أخشاها
    Kıçım yere sadece şekillendirici külodumu çıkarırken bu kadar yakın oluyor. Open Subtitles مؤخرتي تصبح قريبة جدا من الارض عندما اقوم باعادة ترتيب لباسي الداخلي
    Ölüme bu kadar yakın duruyorken yine de içini kemirip duran bir soru var, değil mi? Open Subtitles قريبة جداً من الموت رغم ذلك، ما زال هناك سؤال واحد ،يلتهب في أعماقك بالداخل أليس كذلك؟
    O ikisi ne zamandır bu kadar yakın? Open Subtitles منذ متى هما قريبان هكذا ؟
    Karanlığa ve aydınlığa bu kadar yakın olan kendisiyle savaş veren birine yakın olmayı. Open Subtitles لقربك الشديد من الظلمة والنور لشخص مع حرب دائمة مع نفسه
    Hiç bu kadar yakın ve bu kadar uzak olmamıştım. Open Subtitles لم أكن قريبة ولم اكن بعيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more