| Lütfen bu kararın benim adıma kötü ebeveynlik olmasına izin verme. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تجعلي هذا القرار يأتي سلباً على جانبي من التربية |
| O ülkenin başbakanıyla konuşma fırsatım oldu, bu kararın neden alındığını sordum. | TED | وقد سنحت لي فرصة الحديث مع رئيس الوزراء عن سبب اتخاذه هذا القرار. |
| Ve bu kararın her gün yaşanması gerek. | Open Subtitles | وأعتقد أنهما يجب أن يعيشوا هذا القرار كل يوم |
| Sadece bunun, bu kararın ne anlama geldiğini anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتأكد أنك مدركة بشكل كامل ماذا يعني هذا القرار |
| - bu kararın sahibi Stanton'dı. | Open Subtitles | -كان (ستانتون) هو من اتخذ ذلك القرار |
| Sizin gibi halkın anlamadığı şey, bu kararın bize ait olmadığı. | Open Subtitles | ولكن ما لا يفهمه أمثالك هو أن القرار ليس بيدنا. |
| Tanrıyı bir kereliğini bu kararın dışında tutarmısın. | Open Subtitles | هل يمكنك ترك الإله خارج هذا القرار, لمره واحده ؟ |
| bu kararın bizim adımıza verilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد هذا القرار أن نكون مجبرين عليه |
| Canım, bu kararın doğru olduğunu düşünüyorum ve üzgünüm ama, bunda ısrar ediyorum. | Open Subtitles | أحمل شعور قوي تجاه هذا القرار أخشى أني مصرّة |
| Eğer öyleyse Hazine Bakanı Todarmalji bu kararın hazineyi nasıl etkileyeceğini açıklar mısın ? | Open Subtitles | بما أن هذا قرار حكومي فما تعليق وزير الخزانة على تأثيره أيها الامبراطور هذا القرار يؤثر سلباً على الخزانة الملكية |
| Ben bu kararın altındaki ayrıntıları merak ediyorum. | Open Subtitles | ما أبحث عنه هو السبب المحدد لاتخاذ هذا القرار |
| bu kararın üzerine liberal arts eğitimi denince akla gelen önde kuruluşların rektörleri olan bizlerle görüşmek üzere liberal arts eğitiminin beşiği Amerika'ya gelmişlerdi. | TED | وقد اتخذ هذا القرار لقد جاءوا إلى الولايات المتحدة، مكان تعليم الفنون الليبرالية للتحدث مع البعض منا التعرف عن قرب مع هذا النوع من التعليم. |
| bu kararın herkesin hayatını değiştirebilir. | Open Subtitles | هذا القرار الذي إتخذتيه سيغير كل حياتنا |
| bu kararın parçası olmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أكون عامل في هذا القرار |
| Sadece bu kararın beni nereye götüreceğini bilmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أرى إلى أين هذا القرار سيأخذني؟ |
| bu kararın yeteneğinle bir alakası yok. | Open Subtitles | هذا القرار لا علاقة له بالكفاءة |
| "Büro senin kadar kalifiye bir elemanı kaybetmekten her nekadar üzgün olsada bu kararın iki taraf içinde en iyisi olacağına karar verildi" | Open Subtitles | ومع ذلك فالمكتب يشعر بالأسى" "لفقده محققة بمثل قدراتك... نحن واثقون بأن هذا القرار ... هو الأفضل لكل الأطراف المعنية. |
| Thea Merlyn'i teslim etti. Sen de onu bu kararın getirdiği pişmanlıktan kurtarmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | إذًا (ثيا) سلّمت (ميرلن)، وتود إنقاذها من الندم على هذا القرار. |
| bu kararın yanlış olduğu iddiasında. | Open Subtitles | ، وأن هذا القرار" "خاطئ |
| - bu kararın sahibi Stanton'dı. | Open Subtitles | -كان (ستانتون) هو من اتخذ ذلك القرار |
| bu kararın seninle hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | القرار ليس له علاقة بك |