| Malik Bu kasetleri internetten yayınlarsa bir sürü şeyle uğraşmamız gerekecek. | Open Subtitles | إذا قام مالك بتسجيل هذه الأشرطة وقام بنشرهم ، سنتعامل مع |
| Bu kasetleri alan var mıymış ya? | Open Subtitles | أيشتري شخص ما هذه الأشرطة فعلاً؟ ماذا؟ |
| "Sevgili Kızıma Bu kasetleri izle ki, eğer anneni elektrikli bye-bye sandalyesine gönderirlerse beni tanımış olursun." | Open Subtitles | إلى إبنتي الصغيرة شاهدي هذه الأشرطة كي تعرفي دائماً من هي أمك في حالة إن هم أرسلوني إلى "كرسي الوداع الكهربائي" |
| Bu çok saçma. Bu kasetleri ben dizmiş olsaydım, özel domino dizliğimi giyiyor olurdum. | Open Subtitles | هذه سخافة ، إن رتبت هذه الشرائط ، كنت لأرتدي وسادتي الركب لترتيب الدومينو |
| Bu kasetleri listemizdeki her okula yolladım, ama bir şey yok. | Open Subtitles | لقد ارسلت هذه الشرائط لكل الجامعات على اللائحة و لم نحصل على رد |
| Hatta Bu kasetleri... Buna değecek. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنّ هذه الشرائط تستحق |
| Bu kasetleri izledik ve gözümüze çarpan bir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد رأينا هذه الأشرطة ولم نرى شيئا |
| Düşündüm ki mektuplaşmak yerine, birbirimize Bu kasetleri yollarız. | Open Subtitles | "أعتقد أنَّه من الجيِّد أن نقوم بالمراسلة" من خلالِ هذه الأشرطة الصوتيَّة" "بدلاً من الرسائل الكتابيَّة |
| Bu kasetleri seyretmek çok eğlenceli. | Open Subtitles | من الممتع ترتيب هذه الأشرطة |
| Bu kasetleri Tanrı gönderdi. | Open Subtitles | الرب جلب لنا هذه الأشرطة. |
| Bu kasetleri kaydetmekten bahsediyorum. | Open Subtitles | في تسجيل هذه الأشرطة |
| Bu kasetleri Tanrı gönderdi. | Open Subtitles | الرب جلب لنا هذه الأشرطة. |
| - Bu kasetleri yakacağım. - Baba, bunu yapamazsın! | Open Subtitles | سأحرق هذه الأشرطة - أبي، لا - |