| Bu korkunç bir şey. Hapiste ne olduğunun farkında değildim. | Open Subtitles | هذا مريع, لم اكن اعلم ان ذلك يحدث في السجون |
| - Tanrım, Bu korkunç. - Uyuşturucu bağlantının adını öğrenmem lazım. | Open Subtitles | هذا مريع أريد اسم الشخص الذي هو صلتك بالمخدرات |
| - Bu korkunç. - Biliyorum, karıştırmayı severim. | Open Subtitles | ـ أوه، ذلك فظيع ـ أعرف، أنا فقط أحبّ المزج |
| Oysa öbür inek öğrenci tarafımla da şöyle düşündüm, "Bu korkunç. Bu tamamen tuhaf. | TED | والجانب المهووس الآخر مني فكر، " هذا رهيب. هذا غريب تماما. |
| - Kafası koptu. - Tanrım, Bu korkunç. | Open Subtitles | ــ وقُطع عنقها ــ يا إلهي ، هذا فضيع |
| Pek çok insan için, Bu korkunç bir beklenti. | TED | وبالنسبة للكثير من الناس، هذا مخيف |
| Yanlış. Bu korkunç bir şey. Bu onları vahşi doğada korumayı başaramadığımızın kanıtı. | TED | هذا مروع. فهو إثبات لفشلنا في الحفاظ عليهم في البرية. |
| Bu korkunç. Ama bu, neden burada olduğunuzu açıklamıyor. | Open Subtitles | هذا أمر فظيع ولكن هذا لا يفسر وجودكم هنا |
| - Güleç lafı çok aptalca. Bu korkunç. - Ben ciddiyim. | Open Subtitles | ـ شروق الشمس شيء تافه جداً، إنه فظيع ـ أنا جادة للغاية |
| Bu korkunç! Siyasi görüşünüzden bana ne! Burası Amerika. | Open Subtitles | هذا مريع, لا أهتم ماذا تكون سياساتك, هذه أمريكـا |
| Bu korkunç bir şey. Püskürtme numaramda hep kan oluyor. | Open Subtitles | . هذا مريع ، كل بصقاتي تحتوي دماً عليها |
| Kaçırıldı mı? Bu korkunç! Şu anda büyük bir... | Open Subtitles | خُطِفت ، هذا مريع ... يمكن أن تكون في خطر |
| Üstelik bir de iyileşmezsem... Bu korkunç olurdu. | Open Subtitles | وبعد ذلك غذا لم أتحسن سيكون ذلك فظيع |
| Demek hastanede iki gün. Bu korkunç. | Open Subtitles | إذاً يومان في المشفى، ذلك فظيع |
| Bu korkunç. Araba ters dönmüş durumda. Suda biri var. | Open Subtitles | هذا رهيب فالسيارة مقلوبة رأساً على عقب |
| - Bu korkunç. - Güveye oldukça iyi ödeme yapılırdı. | Open Subtitles | - هذا فضيع - عادة مايتلقى العريس أجراً جيداً |
| Bu sayede sistem her an nerede olduğumuzu biliyor. - Bu korkunç bir şey. | Open Subtitles | النظام دائماً يعرف أين نحن هذا مخيف |
| Bu korkunç bir şey, profesör. Özellikle de sevişme kısmı. | Open Subtitles | هذا مروع يا بروفيسور و بالأخص الجزء الخاص بعلاقاتك |
| Biliyorum paraya ihtiyacımız var ama Bu korkunç. | Open Subtitles | أعرف أننا بحاجة للمال، لكن هذا أمر فظيع! |
| İş yerinde Tvdekileri haberleri izliyorum, Bu korkunç. | Open Subtitles | أنا أشاهده على الأخبار في العمل، إنه فظيع! |
| - Hayır, bu kötü. - Lt kötü değil, Bu korkunç. | Open Subtitles | لا ، هذا سيء إنه ليس سيئاً ، إنه مروّع |
| Bu korkunç bir şey! Aynı beyin yıkama gibi. | Open Subtitles | هذا شنيع ، و كأنه غسيل للدماغ |
| Şey , Bu korkunç | Open Subtitles | حَسناً، ذلك فظيعُ. |
| Aman Tanrım Bu korkunç bir şey. | Open Subtitles | يا إلهي ذلك سيئُ |
| Bu korkunç ama hayır. | Open Subtitles | ذلك رهيب, لكن لا. |
| Bence uçmaya devam etmeli ve Bu korkunç şehirden biran önce ayrılmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن نستمر بالطيران و نترك هذا المكان الفظيع ورائنا |
| Bu korkunç. Şimdi parayı kime vereceğiz? | Open Subtitles | هذا بشع ، من الذي سنعطيه المال الآن؟ |