| Ve o da güneşe, tüm bu korkuyu yakması için yakarıyor, tüm dünyada | Open Subtitles | لذلك طلبت من الشمس أن تحرق كل ذلك الخوف والحزن |
| Ama bu korkuyu aşmak için başka bir yol daha var. | Open Subtitles | إلا أنَّ هُناك طريقة أخرى لقهر ذلك الخوف |
| Şimdi yapmamız gereken tek şey bu korkuyu kontrol altına almak. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله الآن هو التحكم بهذا الخوف |
| Ve bu korkuyu ilk defa o gün duydum. | Open Subtitles | وشعرت بهذا الخوف الذى يأتى فى أول مره |
| Eğer sizde bu korkuyu sağlayabilirsek... | Open Subtitles | لو استطعنا اثبات تلك الرهبة عندك |
| 30. yaş günümün olduğu hafta, yerel açık mikrofona gitmeye bu korkuyu arkamda bırakmaya karar verdim. | TED | فهكذا في أسبوع عيد ميلادي ال30، قررت أنني سوف أذهب إلى هذا المقهى المحلي للأداء الحر، و سوف أتخطى هذا الخوف. |
| bu korkuyu yok etmek için herşeyi yaparım | Open Subtitles | سأفعل ما يلزم لكسر تلك الدائرة |
| bu korkuyu kabul edip hafifletmek zorundasın. | Open Subtitles | عليك ملاحظة ذلك الخوف والتخفيف منه. |
| bu korkuyu bilirim. | Open Subtitles | أعرف ما هو شعور ذلك الخوف |
| Bırakın bu korkuyu Kjartan'a götürsün. | Open Subtitles | دعه يوصل ذلك الخوف إلى (كجرتان) |
| Ve bu korkuyu ilk defa... o gün duydum. | Open Subtitles | عن الحمل وشعرت بهذا الخوف 000 |
| Eğer sizde bu korkuyu sağlayabilirsek... | Open Subtitles | لو استطعنا اثبات تلك الرهبة عندك |
| Pazar günü korkumuzu unutalım ve bu korkuyu San Diego'ya yaşatalım. | Open Subtitles | دعونا ننسى هذا الخوف هذا الاحد ونضعه في سان دييغو |
| bu korkuyu yok etmek için herşeyi yaparım | Open Subtitles | سأفعل ما يلزم لكسر تلك الدائرة |