| Bugün, Bu kutsal günde Kitty Genovese'nin hüzünlü öyküsünü hatırlayalım. | Open Subtitles | وانا ذكرت في هذا اليوم المقدس بالقصة الحزينة لكيتى جونفيس |
| Bu kutsal mekanda, bu iki insan birazdan kutsal evlilik bağıyla bağlanacaklar. | Open Subtitles | في هذا الجمع المقدس.. يبدأ هذان الشخصان الآن أن يصبحا شخصاً واحداً |
| Bu kutsal amaç için, kendilerini bütün nesneleri bulmaya adamış olan kişiler. | Open Subtitles | مجموعة قد قررت جمع جميع هذة الأغراض من أجل هذا الهدف المقدس |
| Hükümdar, Bu kutsal mirası korusun ve kutsasın böylece, bu cesur savaşçıların kuvveti daha doğmamış Ultramarinlerde hayat bulsun. | Open Subtitles | عسى ان يبارك الإمبراطور هذا الإرث المقدس لكي تعيش قوة هؤلاء المحاربون الشجعان في المحاربون الذين لم يولدو بعد |
| Rabbimiz İsa Mesih'in çarmıhı, tuttuğum Bu kutsal demir üzerine sana biat ederek Mackenzie klanı adına sana sadık olacağıma şerefim üzerine yemin ederim. | Open Subtitles | أنا أقسم لك، بصليب المسيح وبالسلاح المُقدس الذي أحمله لأعطيك وَلائِي |
| Bu yüzden, Bu kutsal yeri Allah adına inşa edenin Hz. | Open Subtitles | لذا هناك اتجاه بان المؤسس الأول لهذا البناء المقدس كان آدم |
| Bugün burada... ..Bu kutsal yerin çalışmasının devam etmesini kutsamaya toplandık. | Open Subtitles | إننا نجتمع هنا اليوم لنبارك استمرار العمل في هذا المكان المقدس |
| Bu kutsal camide toplanmış gerçek müminler, mutluluğunuzu Allah'ın adıyla kazanın. | Open Subtitles | أيها المؤمنون الصادقون تجمعوا فى هذا المسجد المقدس لتحصلوا على السعادة والبهجة بعبادتكم للإله الحق |
| Tanrım, yanan çalıdan halkı Bu kutsal dağa getirmemi istedin, ihtişamını görsünler ve yasalarını alsınlar diye. | Open Subtitles | من الشجيرة المحترقه يا ربى كلفتنى بأن أحضر الناس إلى الجبل المقدس ليروا عظمتك و يستلموا تشريعك |
| Tanrım, yanan çalıdan halkı Bu kutsal dağa getirmemi istedin ihtişamını görsünler ve yasalarını alsınlar diye. | Open Subtitles | من الشجيرة المحترقه يا ربى كلفتنى بأن أحضر الناس إلى الجبل المقدس ليروا عظمتك و يستلموا تشريعك |
| Bu kutsal kitap. Bana inanmayı öğren. | Open Subtitles | هذا هو الكتاب المقدس تعلم كيفية الإيمان بي |
| Bu kutsal yerden sadece birkaç yüz metre ileride! | Open Subtitles | مجرد بضع مئات الأمتار من هذا المكان المقدس |
| Bir keşişi baştan çıkarttığı ve şeytani ayinleri Bu kutsal mekanda uyguladığı için. | Open Subtitles | التي أغوت راهباً ومارست الطقوس الشيطانية داخل هذا المكان المقدس |
| Bu yüzden kadını yarattın ve tüm korumanı, Bu kutsal birleşmeye verdin. | Open Subtitles | ولذا خلقت له المرأة ثم أعطيتنا بركاتك لهذا الزواج المقدس |
| Çünkü Birader Tod Bu kutsal havuza sığmıyor. | Open Subtitles | لأن الأخ تور لا يستطيع أن يدخل الحوض المقدس |
| Binlerce yıl boyunca Hindu hacıları Bu kutsal mekana seyahat ettiler... doğanın asla dinmeyen alevleri mucizesine şahit olabilmek için. | Open Subtitles | منذ آلاف السنين، الحجاج الهندوس سافروا الى هذا المكان المقدس لمشاهدة اعجوبة المعجزات للنيران الطبيعية التي لا تموت |
| Yüce Tanrımız eliyle kutsanmış Bu kutsal yağla sen Charles Valois'yı büyük Fransa krallığının hakim efendisi ve kralı olarak mesheder ve sana yaşadığın sürece Kutsal Roma kilisesini koruma görevi veririz. | Open Subtitles | وبالزيت المقدس المبارك من الرب والاب ندهن بالزيت المقدس لنخدم سيدى ملك فرنسا المعظم |
| Hayatını Tanrı'nın işlerini yaparak geçiriyor ve eğer Bu kutsal ufak adamdan bu ufak keyfini esirgersen Tanrının merhameti nasıl seninle olur? | Open Subtitles | إنه يقضي حيـاته في القيـام بالأعمـال التي وصى بهـا الله و إن أنكـرتِ على ذلك الرجل الصغير المقدس هذه المتعة البسيطة |
| Şimdi, iblis, iyiliğin kutsanmışlığıyla ve Bu kutsal kılıcın gücüyle seni geldiğin o iğrenç çukura geri yolluyorum. | Open Subtitles | الآن، أيها الشر مع بركة العدالة و قوة السيف المقدس سأرجعك مجدداً إلى الحفرة الحقيرة التي جئت منها |
| Rabbimiz İsa Mesih'in çarmıhı, tuttuğum Bu kutsal demir üzerine sana biat edeceğime şerefim üzerine yemin ederim. | Open Subtitles | أنا أقسم بصليب المسيح وبالسلاح المُقدس الذي أحمله لأعطيك ولائي |