| Ve bence Bu makineyle fikirleri değiştirebiliriz. | TED | أظن أننا بهذه الآلة نستطيع التأثير في العقول |
| Ama her şey, bütün kameralar ve mikrofonlar, ve arabalardaki sensörler Bu makineyle bağlantılı oluyor. | TED | لكن كل شئ، كل آلالات التصوير، المايكروفونات، والحسّاسات في السيارات وكل شئ متصل بهذه الآلة. |
| Ellerimle yaptığım Bu makineyle baban için doğal tohumları temizledim... | Open Subtitles | لقد قمت بتنظيف البذار الطبيعية لوالدك بهذه الآلة التي بنيتها بيدي |
| Eğer Bu makineyle en iyi işimi yapacağımı söylüyorsa bir bildiği var demektir. | Open Subtitles | اذا قال بأنني سأنجز أفضل أعمالي على هذه الآلة حسنا، فأنا متأكد بأن تلك نبؤة |
| Bu makineyle, öcüye gerek yok. | Open Subtitles | بوجود هذه الآلة لن تحتاج لمرعبين |
| - Onu Bu makineyle yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل ذلك على هذه الآلة |
| Bu makineyle, herhangi bir yan etki olmadan Nainsan güçlerini test edebiliriz. | Open Subtitles | الآن بهذه الآلة يمكننا اختبار قوى اللابشر بدون أي آثار جانبية |
| Bu makineyle geçmişte yolculuk yapıyor ve... | Open Subtitles | أنه يسافر عبر العصور بهذه الآلة |
| Bu makineyle geçmişte yolculuk yapıyor ve... | Open Subtitles | هو يسافر إلى الماضي بهذه الآلة |
| Bu makineyle çok hızlı dikersin. | Open Subtitles | بهذه الآلة , يمكنكِ الخياطة بسرعة كبيرة |
| Bu makineyle bağlantılısın. | Open Subtitles | أنت متصل بهذه الآلة. |
| - Bu makineyle bağlantılısın. | Open Subtitles | -أنت متّصل بهذه الآلة . |
| Bu makineyle oynanmış! | Open Subtitles | هذه الآلة بها مس |