| Aslında, bu mesajların hiçbiri işe yaramadı. | TED | في الحقيقة، و لم تنجح أي واحدة من هذه الرسائل |
| Tamam, bu mesajların birer kopyasını ve bu fonda para kaybedenlerin bir listesini almak isterim. | Open Subtitles | حسناً ، أنا بحاجة إلى نسخة من جميع هذه الرسائل وقائمة بأي شخص خسر ماله في الصندوق الإستثماري |
| Ama ne hikmetse bu mesajların uzun zaman öncesinden kalma olduğunu hatırlıyorsunuz. | Open Subtitles | لكنكِ مازلتِ تتذكرين بأن هذه الرسائل كانت منذ فترة طويلة مضت |
| Buna rağmen, kanseri erkenden fark etmek için vücudunuzdaki kansere sebep olan belanın ne zaman darbe hazırlamaya başlayacağına karar verdiğini belirlemek için sık sık bu mesajların yolunu kesmek zorundasınız, ki bu düzenli kontrolün niçin kritik olduğunu ve bizim neden bunu mümkün kılacak teknolojileri geliştirdiğimizi açıklar. | TED | لاكتشاف السرطان مبكرًا، لكن، عليك بإنتظام فهم هذه الرسائل لتحديد متى تقررُ المشاكل المسببة للسرطان في جسمك البدء في خطوة مفاجئة، ولهذا السبب الفحص المنتظم حاسم جدًا ولهذا السبب أيضًا نقومُ بتطوير التقنيات لجعل هذا ممكنًا. |
| bu mesajların hepsi bu sabah mı geldi? | Open Subtitles | ديفون " كل هذه الرسائل من هذا الصباح" |
| bu mesajların izini sürmemiz gerek. | Open Subtitles | لكن سنقوم بتعقب هذه الرسائل |
| bu mesajların içerikleri... | Open Subtitles | ... محتوى هذه الرسائل النصية |
| bu mesajların gizli olmalarının bir nedeni var Max. | Open Subtitles | (هذه الرسائل سر لسبب ما ، (ماكس |