| Gözlerin kapalı şekilde bu olayı çözmekte sana iyi şanslar. | Open Subtitles | حظًا موفقًا بحل هذه القضية و أنت تتجاهل بعض الأشياء |
| Sence de bu olayı başka bir ekibe yönlendirmen gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا ترى أه يجب علينا تحويل هذه القضية إلى فريق آخر؟ |
| Bundan yıllar sonra biyografimi yazacak kişi bu olayı merak edebilir. | Open Subtitles | بعد عدة سنوات سيسألك المختص بكتابة سيرتي الذاتية عن هذا الحدث |
| bu olayı tam olarak özümsemem birkaç gün sürdü ve bunu başardığımda, üç sonuca ulaştım. | TED | استغرق مني الأمر بضعة أيام حتى أستوعب هذه الحادثة وتداعياتها، وعندما تجاوزتها، توصلت إلى ثلاث استنتاجات. |
| bu olayı mümkün olduğunca gürültü patırtı olmadan çözmek istiyoruz. | Open Subtitles | أفهم ذلك. نريد حل هذه المسألة بأقل ما يمكن من الدعاية. |
| Oğlum, bu olayı başlatan şeyin ne olduğu hakkında iyi bir fikrim var. | Open Subtitles | بني أظن أنه لدي فكرة طيبة عن سبب حدوث هذا الأمر |
| Ama sanırım ben bu olayı daha çabuk çözebilirim. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنّ بمقدوري حل هذه القضيّة بشكل أسرع. |
| bu olayı neden büyütüyorsun, anlamıyorum Larrue. | Open Subtitles | لا أعرف سبب تصرفك الغريب فى هذه القضية يا لاروا |
| Törenden sonra, bu olayı ve doğruluğunu araştıracağız. | Open Subtitles | بعد الاحتفالات , سوف نتحرى هذه القضية و نجد اين الحقيقة |
| Mitch, bu söylenenleri anlıyormusun ? Yani bu olayı ele alacak bilgiye sahipmisiniz ? | Open Subtitles | ميتش هل تفهم أي شيء في هذا هل تستطيع أن تقف بجانبي في هذه القضية |
| Eğer bu olayı biz çözmezsek, kamyoncular işi kendileri halletmeye kalkar. | Open Subtitles | أن لم نستطع حل هذه القضية سيتولوا سائقي الشاحنات الأمور |
| bu olayı enine boyuna inceledim ve diğer komplolarının aksine... | Open Subtitles | لقد درست هذا الحدث بكل دقة و عكس كل مؤامراتك |
| Genelde insanlar bu olayı geçen hafta sonundaki çarpan, gıcırdıyan, düşerken yanan paraşütlerin | TED | البعض يشاهد هذا الحدث للإنبهار مثل ناسكار أشياء تتصادم، تسحق، إحتراق المظلة وهي تسقط |
| Elbette ki, eğer bu olayı aktaran bir haber yapılsaydı; | Open Subtitles | بالطبع لو كانت هناك قصة جديدة تغطى هذا الحدث |
| Orman sözleşmesinden kurtulmak için mi bu olayı yarattın? | Open Subtitles | هل اخترعت هذه الحادثة لتنهي عقد قطع الاشجار؟ |
| - bu olayı unutmanız en iyisi. | Open Subtitles | سيكون من الرائع لو نسيتم كلّ هذه الحادثة برمّتها |
| Bence bütün gece konuşursak bu olayı çözebiliriz. | Open Subtitles | إن تكلمنا طوال الليل فسنسوي هذه المسألة حتماً |
| Çok geç kaldım, aramızda geçen bu olayı hiç yaşanmamış gibi davranabilme ihtimalimiz varsa içim çok rahat eder. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}أنا متأخّرة فعلاً، لذا إن كان ثمّة إحتمال أن نتظاهر بعدم حدوث هذا مطلقاً فسأكون راضيةً تماماً عن هذا |
| Ama Başkanınız olursam kanun gücüyle birlikte kendimi bu olayı tamamen bitirmeye adayacağım. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت أنا عمدتكم، سأجعل هدفي هو العمل مع الجهات القانونيّة لحلّ هذه القضيّة إلى الأبد، |
| Eğer Kong Liang Zack'i sildiyse bu olayı ona bağlayamazsınız. | Open Subtitles | أعني إذا (كونغ ليانغ) حذف (زاك) -يارفاق فأنتم لن تقدروا علي الوصول له |
| Sayın Yargıç, savcılık bu olayı kasten... | Open Subtitles | حضرة القاضي، الإدّعاء فتح هذا الباب بشكلٍ متعمّد.. |
| Finch, bu olayı hiç sevmedim ben. | Open Subtitles | (فينش)، لا يروق ليَّ ذلك المنظر |
| Sakın bu olayı beni kovmak için başka bir bahanen haline getirme! | Open Subtitles | مهلاً، إياك أن تفكر باستعمال هذا الحادث غير البسيط لفصلي عن عملي |
| Tamam, bu olayı çözmelerinde yardımcı olmuş olabilir ama Boyle buldu, bulacaktı. | Open Subtitles | حسنا، نعم، هذي كانت الحقيقة التي ربما قد ساعدتهم بمعرفة القضية ولكن بويل كان قريباً من المعرفة |
| Evet, senin yüzünden bitirmediğimi söylüyorum özellikle Harvey'e gidip bu olayı kendine çekmeyi sorduğun halde. | Open Subtitles | لا انا احاول ان اقول لك انا لم انهيه لأجلك لكن الواضح انك ذهبتي ل هارفي وطلبتي منه الإنظمام |
| bu olayı son bir kez görelim istedim. | Open Subtitles | .. أردنا رؤية رقصة القرد لآخر مرة |