| Eğer bu olursa klan bölünecek ve kan gövdeyi götürecek. | Open Subtitles | لو حدث هذا فإن العشيرة ستنقسم وستراق بحور من الدماء |
| Eğer bu olursa, bu kaset sonsuza kadar özel arşivimdeki yerinde kalacak... | Open Subtitles | وأذا حدث هذا سيختفى هذا الشريط للأبد فى مجموعتى الخاصة. |
| - Ve yönettiğim diğer binalarda da bu olursa insanlar sorular sormaya başlar. | Open Subtitles | إذا حدث هذا فى بناية اخرى أعتقد أن الناس سيدهشون و سيتسائلون |
| Eğer bu olursa.... | Open Subtitles | فيما عدا لو أمتد السرطان إلى دماغك .. إذا حدث ذلك فأنتى |
| bu olursa, onları ayırmaya yetecek kadar güçlü her ayarlama, sınırlarının üstünde dalgalanma etkisine yol açacak. | Open Subtitles | إذا حدث ذلك كل تعديلٌ ممكن بالقوة الكافية ليفرقهم سيُسبب تموجات أعلى من مستواك |
| Sonuçta Parlamento'da karar oyuna sahip olabiliriz ve eğer bu olursa, en büyük arzum Danimarka'nın yeni bir hükümete kavuşması. | Open Subtitles | قد ينقصنا صوت واحد فقط ان حصل هذا فطموحي هو حكومة جديدة |
| bu olursa ve siz önlemini almamışsanız şu soruyu sormak gerekir: | Open Subtitles | اذا حدث هذا لأنك لم تقم بنظرة مبعدية بعد ذلك تتسول المسألة لم حاربنا بحق الجحيم ؟ |
| Tamam, sadece küresel nükleer savaş bu olursa giymeyin tamam mı ? | Open Subtitles | حسنا يكفى ان تحدث الحرب النووية اذا حدث هذا اوقف الاستعمال فورا. ؟ |
| Ve bu olursa, hükümet bizi yakalayacak. | Open Subtitles | وإذا حدث هذا الأمر سوف تقبض علينا الحكومة |
| Buraya buna engel olmaya geldim, çünkü bu olursa kaderin mühürlenecek. | Open Subtitles | انا هنا لاوقف ذلك لانه اذا حدث هذا سيكون مصيرك قد خُتم |
| Eğer bu olursa, Ruslan Amrikan topraklarında ölürse bu iki ülke için de kötü olur. | Open Subtitles | لو حدث هذا , روسي ميت على تراب أمريكي سيكون سيئاً عن كلا البلدين |
| Seninle bir anlaşma yapmıştık bu olursa seninle hastaneye gitmeyecektim. | Open Subtitles | لدينا اتفاق إذا حدث هذا لن أذهب معك اليوم إلى المستشفى |
| İkincisi ise, onları mimari nesneleriyle düşünmek için kullanmak. “Eğer bu olursa, böyle olur. şöyleyse, böyle.” diyerek insanları kışkırtırım. | TED | الثانية، وهي استخدامهم كأشياء للتفكير بأغراضهم المعمارية ، اقوم بسلسلة من الحث، وأقول، "إذا حدث هذا ، ثم ذلك |
| Eğer bu olursa, kendine yeni birini bul. | Open Subtitles | اذا حدث هذا. فتلجد لك شخصا اخر. |
| bu olursa, Seninle bana ne olur? | Open Subtitles | وإذا حدث هذا, لا أعلم ما سيحصل بيننا؟ |
| Eğer bu olursa ve annem bizi nehirden götürürse hükümet gelip teknemizi alabileceğini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون إن حدث ذلك وانتقلت بنا أمي عن النهر تستطيع الحكومة أن تأتي وتأخذ قاربنا |
| bu olursa, Ayn içeride çürür, Amari'de koruyucu aileye gider. | Open Subtitles | واذا ما حدث ذلك ، آين ستتعفن في السجن و أماري سينشأ تحت الوصاية |
| bu olursa, Ayn içeride çürür, Amari'de koruyucu aileye gider. | Open Subtitles | واذا ما حدث ذلك ، آين ستتعفن في السجن و أماري سينشأ تحت الوصاية |
| Ve eğer, bu olursa da bir ayakkabıcı öyle tahmin ettiği için olmayacaktır. | Open Subtitles | وإذا حدث ذلك فلن يكون بسبب تنبوء بائعة أحذية بذلك |
| bu olursa çocuğu dışarı çıkarın. Görmemesi gereken şeyler var. | Open Subtitles | و إذا حدث ذلك, أخرج الطفل هنالك أمور لا يجب أن يراها. |
| Eğer bu olursa, onun ölümünde ki rolünü unutma. | Open Subtitles | ولو حصل هذا تذكري بأن لك دور في موتها اعرف بأني سأتذكر ذلك |