| Bar ve genelev dünyasının önde gelenlerinden bu pislik. | Open Subtitles | هذا الأحمق كان واجهةً للحانات وبيوت الدعارة, |
| Bar ve genelev dünyasının önde gelenlerinden bu pislik. | Open Subtitles | هذا الأحمق كان واجهةً للحانات وبيوت الدعارة, |
| bu pislik yuvasından bir an önce kurtulmalıyız. Bir şeyler vurmalıyım! | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هذه القذارة بسرعة أريد أن أقتل أحدهم |
| bu pislik, firar etmemizi mi istiyor? | Open Subtitles | هل هذا الحثالة يطلب منا أن نهجر هذا المكان ؟ |
| bu pislik, aşağılık domuz Ölüler Şehri'nin yerini mi biliyor? | Open Subtitles | هل هذا الوغد الحقير يعرف الطريق الى مدينة الموتى ؟ |
| bu pislik bizi öldürecekse, neden bir kurşun sıkmıyor? | Open Subtitles | إذا أراد هذا الحقير أن نموت فلم لا يطلق النار علينا؟ |
| bu pislik Cray'den ellilik almak üzere. | Open Subtitles | هذا القرف على وشك الحصول على خمسين ظلال كراي. |
| ...sadece sınavlara gelen bu pislik kim diye düşünürdüm. | Open Subtitles | من هذا الأحمق الذي لا يظهر الا في الأختبارات؟ |
| Tanıdığımız herkesle konuşup bu pislik hakkında her şeyi öğrenerek başlayacağız. | Open Subtitles | أبدأي بالاتصال بكل شخص نعرفه و قومي بسؤالهم عن أي شيء يعرفوه بشأن هذا الأحمق. |
| bu pislik lolipopumu kaybetmeme neden oldu. | Open Subtitles | هذا الأحمق جعلني أفقد حلواي المصاصة. |
| bu pislik artık yetti, ve eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | مللتُ هذه القذارة و أريد العودة إلى منزلى |
| bu pislik için yaşıyorsun. - Babamla yıllardır bahse giriyorsun. | Open Subtitles | حياتك قائمة على هذه القذارة فقد كنتَ تراهن ضدّ والدي لسنوات |
| Belki de tüm bu pislik ve iğrençlik ondan bir defada boşaldı... ve o lanet boğazını kesti, bilmiyorum. | Open Subtitles | ربما كل هذه القذارة و القبح خرجت منه مرة واحدة و قام بحز حنجرته |
| Çünkü bu pislik yüzünden ölmek istemedim. | Open Subtitles | لأننى لست مستعداً للموت من أجل هذا الحثالة |
| Çünkü bu pislik yüzünden ölmek istemedim. | Open Subtitles | لأننى لست مستعداً للموت من أجل هذا الحثالة |
| bu pislik herif beni mahvetti, nasıl yaptı bilmiyorum ama yaptı işte. | Open Subtitles | لقد فاجئني هذا الوغد لا أعلم كيف، ولكنه فاجئني |
| bu pislik... onu düğününden alıp, polis merkezine götürdü. | Open Subtitles | هذا الوغد أخذها من حفل زفافها إلى مركز الشرطة 629 01: 19: |
| bu pislik herife tahammül edemiyorum, ve onu bir an için görmeye çalışıyorum şu an. | Open Subtitles | أعني، أنني لا أطيق هذا الحقير وأحاول رؤية لمحة منه هذا سخيف للغاية |
| Kariyeri boyunca, bu pislik binlerce polis memurunu öldürdü. | Open Subtitles | في حياته قتل هذا الحقير الآلاف من ضباط الشرطة |
| Hey. Masamdaki bu pislik de ne böyle? | Open Subtitles | من الذي وضع كل هذا القرف على مكتبي؟ |
| bu pislik, işini biliyor dostum. | Open Subtitles | هذا الأبله يمكنه أن يلعب يا رجل |
| -Evet. Victor Lee'nin de avukatı. bu pislik her yerde. | Open Subtitles | إنّه محامي (فكتور لي) أيضاً، هذا السافل يتنقل كثيراً. |
| - Sanırım birazcık altına kaçırdı. - bu pislik hiç de komik değildi! | Open Subtitles | أعتقد أنـّه تبوّل على نفسه - هذا الهراء لم يكن مضحك - |