| Umarım Bu sürtük yemek yapmasını biliyordur, çünkü çok açım. | Open Subtitles | آمل أن تستطيع هذه العاهرة الطهي، لأني جـائعة. |
| Bu sürtük, sınırımı zorluyor, Debbie. Yemin ederim.İşte, al şunu. | Open Subtitles | هذه العاهرة على طرف أعصابي أقسم بذلك, خذي هذه. |
| Eğer Bu sürtük biraz daha salak olsaydı, onun sulaman gerekirdi. | Open Subtitles | اذا مانت هذه العاهرة أغبى من هذه, سيتوجب عليكي وضع الماء في شرابها. |
| Bu sürtük Beyaz Kale'ye gitmek istiyormuş. | Open Subtitles | تحبّ هذه الساقطة الذهاب إلى القلعة البيضاء إلى القلعة البيضاء |
| Çünkü duyduğuma göre bu "sürtük" her sabah ağzına alıyormuş. | Open Subtitles | فأنا سمعت أن تلك العاهرة إعتادت علي الغرغرة كل صباح. |
| Bu sürtük olayı aşmış! | Open Subtitles | هذه العاهره خارج السلسله |
| Bu sürtük sevdiğim bütün pantolonlarımı çaldı. Burada bir yerdeler. | Open Subtitles | هذه الحقيرة سرقت بناطيلي المفضلة هم هنا في مكان ما |
| Dün gece ihtiyacım olduğunda neredeydi Bu sürtük? | Open Subtitles | أين كان هذه الكلبة الليلة الماضية عندما كنت في حاجة لها؟ |
| Bu sürtük artık yolumuzdan çekilmiş olur! | Open Subtitles | ولكن سيزيح هذه العاهرة من طريقنا |
| Bu sürtük ne istese yapıyorsun. | Open Subtitles | هذه العاهرة تحصل على كل ما تريده |
| - Sana bu haltı anlatan Bu sürtük mü? | Open Subtitles | - هذه العاهرة هي من أخبرتكِ عن هذه العلاقة ؟ |
| Bu sürtük seni zerre umursamıyor. | Open Subtitles | هذه العاهرة لا تهتم بشأنكِ بتاتاً |
| Bu sürtük rahatsız ediyor beni. | Open Subtitles | ليقوم بتنمر عليه هذه العاهرة تزعجني |
| Bu sürtük asla konuşmayacak. | Open Subtitles | هذه العاهرة لن تقول شيئاً |
| Kim Bu sürtük be ? ! | Open Subtitles | من هذه العاهرة اللعينة ؟ |
| Kim Bu sürtük be ? ! | Open Subtitles | من هذه العاهرة اللعينة ؟ |
| Hiçbir zaman sesli söylemedim, ama Bu sürtük delinin tekiydi. | Open Subtitles | أنا لم أقل هذا بصوت عالي ولكن. إن هذه الساقطة مجنونة |
| Bir dahaki sefere sen veya Bu sürtük yanıma yaklaşırsanız sizi öldürürüm. Sonra da yakarım. | Open Subtitles | ـ لو عدت أنت أو هذه الساقطة مرة أخرى سأقتلك |
| Bu sürtük benim payımla kaçtığını da söyledi mi? | Open Subtitles | أجل، هل أخبرتك هذه الساقطة أنّها هربت بحصتي؟ |
| ve gelecek geldiğinde Bu sürtük yeryüzündeki en iyi silah olacak. | Open Subtitles | وعندما ياتى هذا المستقبل تلك العاهرة سوف تكون افضل سلاح على هذا الكوكب |
| - Onu rahat bırakın. Haydi soruşturup Bu sürtük ne ayakmış öğrenelim. | Open Subtitles | فقط تراجعي للجحيم دعينا نتحقق ونكتشف مالذي ترسم عليه تلك العاهرة |
| - Bu sürtük çok hırçın. | Open Subtitles | هذه العاهره مثيره للمشاكل |
| Bana lütfetme. Peki Bu sürtük kim? | Open Subtitles | لا تتلطف ليّ من هذه الحقيرة بحق الجحيم؟ |
| Bu sürtük, şu meşhur "Cadı" değil mi? | Open Subtitles | هذه الكلبة الملعونة تلك "الساحرة" سيئة السمعة |