| Bu seyahatin "Göster ve anlat"tan daha fazlası olmasını umuyordum. | Open Subtitles | كنت اتمنى هذه الرحلة ان تكون اكثر من عروض وحديث |
| Bu seyahatin pembe şampanya tadında olmaması için bir sebep var mı? | Open Subtitles | ولا يوجد ما يمنع أن تكون هذه الرحلة كشامبانيا القرنفل |
| Bu seyahatin, diğer yolculuklarına göre kaçıncı sırada? | Open Subtitles | حسنآ, كيف تصنف هذه الرحلة مقارنتآ برحلاتك الأخرى؟ |
| Bu seyahatin amacı sadece sana bir okul bulmak değildi. | Open Subtitles | إن هذه الرحلة لم تكن للبحث عن كلية لك و حسب |
| En azından Bu seyahatin sıkıcı olmayacağı kesin. | Open Subtitles | حسناً، الأخبار الجيدة أن هذه الرحلة ستكون أيّ شئ عدا الملل |
| Bu seyahatin aramızda bağ kurabilmek için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | تظن أن هذه الرحلة قد تكون فرصة جيدة لكي نقوم نحن الاثنين بتقوية رابطة بيننا. |
| Bu seyahatin ne kadar önemli olacağını tahmin edemezdim. | Open Subtitles | ولم افهم اهمية هذه الرحلة الا بعد 5 سنوات |
| Bu seyahatin onunla ilgili olduğunu düşünmesini istemedim hiç. | Open Subtitles | لا أريد أن تشعر أن هذه الرحلة لها شأن بها |
| Bu seyahatin "Göster ve anlat"tan daha fazlası olmasını umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن تكون هذه الرحلة أكثر من مجرد عرض وحديث |
| Bu seyahatin kötü geçeceğini daha başından biliyorduk. | Open Subtitles | كلانا يعلم أن هذه الرحلة ما كان لها أي فرصة منذ البداية |
| Sanırım Bu seyahatin tam bir felaket olduğunu söylersem haksız sayılmam. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الإنصاف القول ان كانت هذه الرحلة بأكملها كارثة حقيقية. |
| O hepimize karşı, Bu seyahatin ana temasına karşı. | Open Subtitles | -فهو ضدنا جميعاً . ضد مبادىء هذه الرحلة. |
| Ben 6 ay boyunca Bu seyahatin parasını ödemek için çok kötü şartlarda çalışıyorum. | Open Subtitles | في صيدلية لأدفع ثمن هذه الرحلة |
| Sense Bu seyahatin bana bir şeyler ifade etmesini mi sağlamak istiyorsun? | Open Subtitles | ... و يفترض أن أفعل ماذا هذه الرحلة كانت يفترض أن تعني لي شيء؟ |
| Bu seyahatin eğlenceli olduğunu mu düşündün? | Open Subtitles | أنت تعتقد هذه الرحلة ممتعة . ؟ |
| Bu seyahatin daha farklı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقد ان هذه الرحلة ستكون مختلفة |
| Bu seyahatin sizin için zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّ أقل ما يُقال عن هذه الرحلة أنّها كانت صعبة لكن... |
| Ve Bu seyahatin eğlenceli olması için geldim. | Open Subtitles | وأنا هنا للتأكد من هذه الرحلة هو متعة |
| Ben de Bu seyahatin bir üyesiyim. | Open Subtitles | أستاذ (ليندنبروك)، أنا عضوة في هذه الرحلة الإستكشافية. |
| Bu seyahatin eğlenceli olacağını söylemiştin! | Open Subtitles | قلت أن هذه الرحلة ستكون ممتعة |