| Bu tünelde olma sebebim de bu. | Open Subtitles | ، حيث تلتقي الصخور القاسية وهو سبب وجودي في هذا النفق |
| Bu tünelde su olması gerekirdi. Buhar ve tazyikli sıcak su bizi yukarı çıkaracaktı. | Open Subtitles | المفروض أن يكون هناك ماء في هذا النفق بخار، ماء يندفع لأعلى |
| Onların hala Bu tünelde Musallat olacağa söyleniyor. | Open Subtitles | يقولون ان روحهم لا تزال في هذا النفق |
| Bu tünelde belki de sahip oldukları tek ışık içlerindedir. | Open Subtitles | و في ذلك الكهف .. الضوء الوحيد لديهم هو ضوءهم الداخلي |
| Bu tünelde belki de sahip oldukları tek ışık içlerindedir. | Open Subtitles | و في ذلك الكهف .. الضوء الوحيد لديهم هو ضوءهم الداخلي |