| Bu teknede çok ilginç bir şey bulacağımızı söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرونا اننا قد نجد شيئا مثيرا على متن هذا القارب |
| Bu teknede seninle olmak istemiyorum aslında. | Open Subtitles | في الحقيقة لا أريد أن اكون على متن هذا القارب معك |
| Bu teknede aileler vardı, omuz omuza ve ayak ayağa sıkışmışlardı. | TED | كانت هناك عائلات على هذا القارب محشورة معاً كتفاً بكتف القدم بجوار القدم |
| Kendimi, hayatımın geri kalanında, bir ileri bir geri gider vaziyette Bu teknede mahsur kalmış olarak görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى نفسى عالقا على هذا القارب لبقية حياتى أذهب إلى الخلف والأمام |
| Bu teknede ben; başkan, yargıç ve lanet olası babanızım! | Open Subtitles | على هذا المركب , أنا الرئيس , الحاكم , والأب واللعين |
| Ve Bu teknede olmazdım. - Hey, hala teknedesin! | Open Subtitles | وما كنت جئت على هذا المركب = أعتقد أنك ما زلت متغطرسة وتتكلمين بكبرياء = |
| Bu teknede kimse bana şaka yapmaz. | Open Subtitles | -{\pos(192,230)}.ليس من أحدٍ على هذه المركبة يمزح معي |
| Bu teknede binlerce kez piknik yaptım. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي a ألف نزهة على هذا المركبِ. |
| Kaptan, Bu teknede hiç büyük balık yakaladın mı? | Open Subtitles | اذن يا كابتن ,هل اصطدت مرة سمكة كبيره بهذا القارب ؟ |
| Bu teknede seninle olmak istemiyorum aslında. | Open Subtitles | في الحقيقة لا أريد أن اكون على متن هذا القارب معك |
| Bu teknede olan her şey bir deniz hikayesi. | Open Subtitles | اي شيء يحدث على متن هذا القارب هو قصة بحر. |
| İlk kez Bu teknede öpüştük. | Open Subtitles | لقد حصلنا على قبلتنا الأولى على متن هذا القارب |
| Bu teknede herkes eşittir. | Open Subtitles | جميعنا متساوون على متن هذا القارب |
| # Bu teknede söyle hemen # | Open Subtitles | " فلتخبريه الآن حالاً ، وعلى متن هذا القارب " |
| Başına her ne geldiyse, Bu teknede kalarak doğru olanı yapmıyorsun. | Open Subtitles | مهما حدث لك , لايمكن أن تنجح فى تصحيحه ببقائك هنا على هذا القارب |
| On yıldır Bu teknede mi yaşıyor yani? | Open Subtitles | إذاً هي عاشت على هذا القارب لمدّة عشر سنوات؟ |
| Endişelenmeyin, efendim. Biz Bu teknede güvendeyiz. | Open Subtitles | لا تقلقي سيدتي نحن في أمان على هذا القارب |
| Bir hafta içinde Bu teknede bir servet yatacak. | Open Subtitles | سيكون هناك ثروة على هذا القارب في الأسبوع. |
| İnan bana, eğer işler ters gidecek olursa, bence gidecek Bu teknede olduğun için bana teşekkür edeceksin. | Open Subtitles | صدقني، إذا فشل الأمر بالطريقة التي أعتقد أنها ستكون... سوف تشكرني لأني جعلتك عالقاً على هذا المركب |
| Sakın bana Bu teknede kimseyle yiyişmediğini söyleme. | Open Subtitles | لا تقل لي أنك لم تعمل قائمة بالعاهرات اللاتي جلبتهن بهذا القارب |