| Eğer başkalarını da etkileyecek bir şey yapıyorsam, Bu yöntem ile bu "şey"in toplulukta yayılmasıyla ilgili erken uyarı ya da erken belirleme sağlayabiliriz. | TED | إذا كنت ميالاً لفعل شيء يؤثر على الآخرين المحيطين بي هذا الأسلوب قد يكون تحذير مبكر ، أو كشف مبكر حول التبني داخل السكان |
| Bu yöntem, bazı durumlarda, kısıtlı bir süreliğine yeniden hayata döndürebilir. | Open Subtitles | هذا الأسلوب ، في بعض الحالات ، يمكنه إعادة الحياة لفترة محدودة. |
| Bu yöntem zincirli bir kapıyı açmak için tek yöntem. | Open Subtitles | هذا الأسلوب هو الطريق الوحيد لتخطي سلسلة باب هكذه |
| Bana sorarsan Bu yöntem işe yaramayacak gibi. | Open Subtitles | ..هذا سبب أنني أرى أن هذه الطريقة لن تنجح |
| Ama Seattle Grace'te artık Bu yöntem kullanılmayacak. | Open Subtitles | لكن هذه الطريقة لن يُعمل بها بعد الآن في (سياتل غرايس). |
| Bir başka deyişle, bir kişi $1000 dolarlık hisseyi $100 dolar ile alabiliyordu. Bu yöntem 1920'lerde çok popülerdi. | Open Subtitles | هذه الطريقةِ كَانتْ شعبيةَ جداً في العشريناتِ الصاخبةِ كما بَدا كُلّ شخصَ لكي يَجْعلَ مالَ في السوقِ. |
| Bu yöntem 1920'lerde çok popülerdi. | Open Subtitles | هذه الطريقةِ كَانتْ شعبيةً جداً في العشريناتِ الصاخبةِ |
| Bu yöntem, tabiki sadece oyuncaklar için değil. | TED | طبعا، هذا الأسلوب ليس فقط للألعاب. |
| Bu yöntem Nen kovucu kullanmak kadar tehlikeli değil. | Open Subtitles | "هذا الأسلوب ليس خطرًا بقدر انتزاع "النين"" |
| Bu yöntem işe yaramaz! | Open Subtitles | هذه الطريقة لن تنفع! |