| Yılın bu zamanlarında, tek gidiş en az 10 saat sürer. | Open Subtitles | هذا الوقت من السنة، هو سيكون عشرة ساعات أيا كانت النتيجة. |
| Yaban domuzları yılın bu zamanlarında çok değerli bir av. | Open Subtitles | يُعتبر الخنزير الوحشيّ صيداً ثميناً في هذا الوقت من العام |
| Yılın bu zamanlarında köpek kızakları onlar için tek ulaşım kaynağı demek. | Open Subtitles | في هذا الوقت من السنة , زلاجة الكلاب هي الواسطة الوحيدة للتنقل |
| Çocukların, senenin bu zamanlarında okul kırmaya istekli olmaları doğal ama sizi temin ederim ki, Ferris gerçekten çok hasta. | Open Subtitles | أنا اقدر ان الأطفال فى هذا الوقت من العام يميلون إلى التهرب من المدرسة ولكن فى حالة فيريس أؤكد لك انه مريض جدا |
| Yılın bu zamanlarında pek misafirimiz olmaz. | Open Subtitles | لا يأتينا الكثير من الزوار بهذا الوقت من السنة |
| Herbirini bir yöne. Korkulan korsan Roberts yılın bu zamanlarında, Florin' e yakın yerlerde bulunur. | Open Subtitles | القرصان روبرتس الرهيب دائما ما يقترب من فلورين هذا الوقت من العام |
| Yılın bu zamanlarında Interzone çok güzel oluyormuş diye duydum. | Open Subtitles | سمعت بأن "الانترزون" رائعة جدا في هذا الوقت من السنة |
| Yılın bu zamanlarında Dyer Adası avın en bol olduğu tek yerdir. | Open Subtitles | في هذا الوقت من السنة لا توجد مراعى غنية للصيد عدا هذه الجزيره |
| Yılın bu zamanlarında beyaz köpekbalıkları da buradalar. | Open Subtitles | في هذا الوقت من السنة نجد اسماك القرش البيضاء هنا ايضا |
| İşçilerimi götürdüm. Yılın bu zamanlarında hep öyle yaparım. | Open Subtitles | ،لقد أخذت كل الموظفين أفعل ذلك دائمًا في هذا الوقت من السنة |
| 17 Haskell. 283 Clancy. Clancy yılın bu zamanlarında güzeldir. | Open Subtitles | هاسكل 17 كلارنسي 283 كلارنسي شارعه جميل في مثل هذا الوقت. |
| - Tamam mı? Aslında, yılın bu zamanlarında Tanrı Fransa'ya pek uğramaz. | Open Subtitles | فى الحقيقه , إلهنا ليس موجودا ً فى فرنسا فى هذا الوقت من السنه |
| ..Yılın bu zamanlarında onlardan kurtulmaya bakıyorum. | Open Subtitles | انا في العاده اتخلص منهم في هذا الوقت من السنه |
| Yılın bu zamanlarında her yer hayatla dolu... | Open Subtitles | هناك الكثير من الحياة في كل مكان في هذا الوقت من العام |
| Yılın bu zamanlarında her yer hayatla dolu... | Open Subtitles | هناك الكثير من الحياة في كل مكان في هذا الوقت من العام |
| Yılın bu zamanlarında yaptığımız gibi, körfezden göç ediyorduk. | Open Subtitles | كنا نهاجر من الخليج , كما نفعل في مثل هذا الوقت من العام |
| Bu doğru. Babam yılın bu zamanlarında fazladan kasalar yapardı. | Open Subtitles | أبى كان يصنع صناديق قوية إضافية فى هذا الوقت من السنة |
| Özellikle yılın bu zamanlarında, ama olmasalar da olur. | Open Subtitles | خصوصاّّ في هذا الوقت من السنة لكني لست مضطرة لتناولها |
| Yılın bu zamanlarında donmuş Kuzey Kutbu yaşam belirtilerinden yoksundur; ancak sadece birkaç dayanıklı kutup sakini hayatta kalabilir. | Open Subtitles | في هذا الوقت من العام، القطب الشمالي المتجمّد غير آهل بالحياة وحيوانات مقيمة قليلة جداً يمكنها البقاء |
| Yılın bu zamanlarında vaktimin çoğunu kazarak geçiriyorum. | Open Subtitles | أقضي معظم وقتي في مثل هذا الوقت من السنة في صيانتها وحفرها. |
| Tabii. Allahın unuttuğu yerin yılın bu zamanlarında çok güzel olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | أجل، سمعت أن منتصف العدم جميل بهذا الوقت من العام! |