| Hakkında bilmem gereken her şeyin bu zarfta olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن كل شيء أريد معرفته عنكِ في هذا الظرف |
| bu zarfta bulunan madde yanlış ellerde kralımın devrilmesine yol açabilir. | Open Subtitles | هذا الظرف يحتوي مواد معينة التي لو وقعت أيدي خاطئة ستقود لقلب حكم ملك البلاد |
| Size, Komiser, tam güvenle söyleyebilirim ki, bu zarfta bulunan malzeme, yanlış ellerde kralımın devrilmesine iletebilir. | Open Subtitles | أؤكد لك ملازم في صرامة الثقة بالطبع هذا الظرف يحتوي مواد محددة التي لو وقعت في يد خاطئة |
| bu zarfta aptal'in bileti ve pasaportu var.. | Open Subtitles | في هذا الظرف توجد تذكرة .و جوازسفرهذا الأحمق. |
| bu zarfta, sekiz ajansın numarası var. | Open Subtitles | يحتوي هذا الظرف على أسماء ثمانية وكلاء أعمال |
| bu zarfta hatırı sayılır meblağda bir çek var. Tahsil etmek isterseniz bana haber verin. | Open Subtitles | هناك شيك بحجم معقول في هذا الظرف دعوني أعرف إذا قررتم أن تصرفوه |
| bu zarfta tüm CD satışlarından, ödemeli indirmelerden ve video kiralama mağazalarındaki kiralamalardan payıma düşen ücret... | Open Subtitles | وداخل هذا الظرف , نصيبي من كل بيعه للسي دي تحميل مدفوع , والكليب ومحلات تاجير السيديات ... |
| bu zarfta Bay Duncan'ın babanızı öldürdüğüne dair itirafı var. | Open Subtitles | في هذا الظرف يوجد اعتراف مكتوب للسيّد (دنكان) بقتل أبيك |
| bu zarfta amcamın bana bıraktığı miras yazıyor. | Open Subtitles | هذا الظرف يحوي ورث تركه لي خالي |
| bu zarfta bir anahtar var. | Open Subtitles | في هذا الظرف يوجد مفتاح... |