| Tatlım, bugün bizimle kiliseye gelmeyecek miydin? | Open Subtitles | عزيزي, أعتقدت أنك ستأتي معنا اليوم للكنيسة؟ |
| bugün bizimle uçtuğunuz için teşekkür ederiz ve son inenin uçağı temizleyeceğini hatırlatırım. | Open Subtitles | اود ان اشكركم للسفر معنا اليوم و احب ان اذكركم ان اخر فرد فى الطائرة عليه ان ينظفها |
| Bu aynı zamanda üzücü bir gün çünkü... bu projeye ilham veren ve adaşı olan kişi... bugün bizimle birlikte değil. | Open Subtitles | لكنه أيضا يوم حزين فالمسمى على اسمها هذا المشروع المدهش ليست هنا معنا اليوم |
| Bu sanki sanatçı, bugün bizimle konuşuyor gibi.. | Open Subtitles | أنه كما لو أن الفنان كان يتكلم معنا اليوم |
| Evet. Ve inanıyorum ki o da bugün bizimle burada olsaydı benimle aynı fikirde olurdu. | Open Subtitles | أجل، وأنا مقتنعة بأنها لو كانت هنا اليوم |
| bugün bizimle yaratıcılık süreci hakkında konuşmak için burada. | Open Subtitles | سيتحدث إلينا اليوم عن الإجراء الإبداعي |
| bugün bizimle olan hesabınızı kapatmak istiyorsunuz sanırım. | Open Subtitles | لقد فهمت أنّك تريد أن تغلق حسابك معنا اليوم |
| Yarışmanın finalistlerinden biri bugün bizimle burada... | Open Subtitles | ولدينا أحد المتأهلين للنهائي من تلك المنافسة هنا معنا اليوم. |
| bugün bizimle, hiçbir erkeğin kaçırmak istemeyeceği... | Open Subtitles | معنا اليوم. شخص لا يرغب أي رجل بتركه |
| Bu Savunma Bakanlığı'ndan Jack Bauer, bugün bizimle birlikte çalışıyor. | Open Subtitles | .هذا (جاك باور) من وزارة الدفاع، إنه يعمل معنا اليوم |
| Ne yazık ki, bugün bizimle olamayacak. | Open Subtitles | لأسف لم يستطيع ان يكون معنا اليوم |
| Onun gibi bir adam bugün bizimle olup, yarın bir isyancı olabilir. | Open Subtitles | رجل مثله قد يكون معنا اليوم وثائر غدًا. |
| Ulu Tanrım bugün bizimle ol ve yaptığımız işte bize yardım et. | Open Subtitles | "إلهى الحبيب" "فلتكن معنا اليوم ولتبارك مساعينا" |
| Gordon, bugün bizimle birlikte olduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | جوردون, شكرا جزيلا لوجودك معنا اليوم |
| bugün bizimle yiyorsun. | Open Subtitles | تتناولين الطعام معنا اليوم نادر جداً |
| Tom, hoşgeldin. bugün bizimle birlikteydin. | Open Subtitles | مرحباً (توم) , لقد كنت حاضراً معنا اليوم |
| Merhaba, Scott. Bu Tim. bugün bizimle gelecek. | Open Subtitles | مرحبا "سكوت" هذا "تيم" سيأتي معنا اليوم |
| - Kendisi bugün bizimle olacak. | Open Subtitles | , وقال / ستعمل يكون معنا اليوم. |
| bugün bizimle konuştuğun için teşekkürler,Kitty. | Open Subtitles | "شكراً لحديثك معنا اليوم يا "كيتي |
| Ve bunlardan birisi de bugün, bizimle birlikte. | Open Subtitles | في مستقبل داندر مفلن وأحدها معنا هنا اليوم |
| bugün bizimle olduğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لانضمامكِ إلينا اليوم. |