| Klonlama, yapay zeka, bulaşıcı hastalık yok. | Open Subtitles | لا توجد اية عمليات استنساخ معدية ولا عمليات انتقال بالزمان |
| Labaratuvarımda Petri kapları ve bulaşıcı hastalık örnekleri ve... | Open Subtitles | في معملي صحون بلاستيكية .. ومسحات امراض معدية و |
| bulaşıcı hastalık riskine girdim. | Open Subtitles | .أنا قد عرضت نفسي لأمراضٍ معدية |
| Bizler, kanseri bir bulaşıcı hastalık gibi tedavi ediyoruz. | TED | نحن نعامل السرطان تقريبا كأنه مرض معدي. |
| Haremde bulaşıcı hastalık kadar hızlı yayıldı. | Open Subtitles | لقد نشرتها كما ينتشر مرض معدي "في جناح الحريم في قصر "تركي |
| Aşılar var olmadan önce, birçok bulaşıcı hastalık yıllar boyunca milyonlarca kişiyi öldürdü. | TED | قبل ظهور اللقاحات، كانت الكثير من الأمراض المعدية تفتك بملايين الأشخاص سنويًا. |
| Bu binada bulaşıcı hastalık durumu var. | Open Subtitles | لدينا اصابات معدية في هذا البناء |
| Salgın Hastalıklar'ın haberi var mı? Hayır, nanitler bulaşıcı hastalık değil. | Open Subtitles | لا، النانويتس لست معدية. |
| O bir bulaşıcı hastalık doktoruydu. | Open Subtitles | لقد كانت طبيبة أمراض معدية |
| Hayır, nanitler bulaşıcı hastalık değil. | Open Subtitles | لا، النانويتس لست معدية. |
| bulaşıcı hastalık. | Open Subtitles | أمراض معدية |
| Bu bir bulaşıcı hastalık. | Open Subtitles | إنه مرض معدي جدا |
| bulaşıcı hastalık. Ne zaman bulaşıcı hastalığa yakalandı? | Open Subtitles | الأمراض المعدية منذ متى و هي مصابة بالأمراض المعدية؟ |
| Bir doktorun ortalıkta bulaşıcı hastalık bırakacağını hiç sanmam. | Open Subtitles | لا أتصوّر طبيبًا ذا دكتوراه يحتفظ بزُمرة من الأمراض المعدية. |
| bulaşıcı hastalık insanları öldürmeye çalışmaz, DNA'sını aktarmaya çalışır. | Open Subtitles | الأمراض المعدية هدفها ليس القتل و إنما تمرير حمضها النووي |