| Bizim evimiz değil ama bizimkisi gibi bir yer de bulamayacağız. | Open Subtitles | أعلم إنها ليست مثل شقتنا ولكننا لن نجد مثل شقتنا أبدًا |
| Durum umutsuz. Evreninizi vaktinde bulamayacağız. | Open Subtitles | هذا بلا فائدة لن نجد أبداً عالمكم في الوقت المناسب |
| Muhtemelen katilin üstünde kurbanımızın kanını bulamayacağız. | Open Subtitles | ربما لن نجد دماء الضحية على القاتل ولماذا ؟ |
| Ne kadar çok araba var. Onu asla bulamayacağız. | Open Subtitles | ،سيكون هناك سيارات كثيرة لن نعثر عليها أبدا |
| Bunun arkasında kim olduğunu asla bulamayacağız. | Open Subtitles | لن نعثر قط على المسؤول الحقيقي وراء كلّ هذا |
| Bazı adamlar onu aldı ve ona korkunç şeyler yaptı. Cesedini de o kadar iyi bir yere sakladı ki, biz asla bulamayacağız. | Open Subtitles | أحدهم أخذها وفعل شيئاً مريعاً لها وأبرحها ضرباً، لن نجدها أبداً |
| Efendim, eğer yapmazsak, filoyu bulamayacağız. | Open Subtitles | سيدى , إذا لم نفعل ذلك لن نجد الاسطول ابدا |
| Bunu söylemeye gerek yok sen ve Aditi zaten- Hayatta birini bulamayacağız! | Open Subtitles | انا لم اخبرك لاني ظننت انك انت واديتي صحيح سوف لن نجد ذلك في الحياة |
| Çünkü o aileyi birbirlerinden koparamazsak parayı bulamayacağız. | Open Subtitles | لأنّنا لن نجد المال الا اذا قمنا بتشتيت العائلة |
| Yeni bir kanıt bulamayacağız. En azından burada. | Open Subtitles | لن نجد أيّ دليل جديد على الأقلّ، ليس هنا |
| Çünkü daha fazla saldırı için kimyasal madde bulamayacağız. | Open Subtitles | لأنه لن نجد هناك أي كميات من المادة المطلوبة لهجمات أخري |
| Nerede olduğunu bulamayacağız ama bir sonrakinde nerede olacağını bulacağız. | Open Subtitles | نحن لن نجد أين هو, و لكن سنجده حيث من المتوقع أن يذهب. |
| Kötümser düşünecek olursak da burada yiyecek ve cephane bulamayacağız. | Open Subtitles | حسناً أصبح الدكتور المظلم لن نجد الكثير من الطعام أو الذخيرة هنا |
| Parmak izi veya DNA bulamayacağız yani. İyi bildin. | Open Subtitles | لم يأتِ إلى الداخل مطلقاً لن نجد بصمات أو حمض نووي |
| Pekâlâ, dağılmamız gerek yoksa hava kararana kadar Murphy'i bulamayacağız. | Open Subtitles | حسنا نحن بحاجة إلى الانقسام والإ لن نجد ميرفي قبل حلول الظلام. |
| Bunun arkasında kim olduğunu asla bulamayacağız. | Open Subtitles | لن نعثر قط على المسؤول الحقيقي وراء كلّ هذا |
| Mantıklı bir veri bulmadan tedaviyi bulamayacağız. | Open Subtitles | لن نعثر على علاج لأنه لن يكون لدينا معطيات صالحة |
| - Bozuklukları analiz ettiğimizde ne size ne de eski kocanıza ait bir iz, bir parmak izi bulamayacağız... | Open Subtitles | اذن عندما نقوم بتحليل القطع النقدية، سوف لن نعثر على اي دليل تتبع لك او لزوجك السابق لا بصمات اصابع |
| Bazı adamlar onu aldı ve ona korkunç şeyler yaptı. Cesedini de o kadar iyi bir yere sakladı ki, biz asla bulamayacağız. | Open Subtitles | أحدهم أخذها وفعل شيئاً مريعاً لها وأبرحها ضرباً، لن نجدها أبداً |
| Allahım, asla zamanında bulamayacağız. | Open Subtitles | يا إلهي، لن نتمكن من العثور عليه في الوقت المناسب |
| Bu kanyonlarda onu asla bulamayacağız. Önce bizi periskop derinliğine çıkar. | Open Subtitles | لن نجده أبداً في تلك الوديان أولاً, إرتفع إلى عمق المنظار |
| Bu arama protokollerini kullanarak asla onu bulamayacağız. | Open Subtitles | لَنْ نَجِدَه بإستخدام إتفاقياتَ البحث هذه |
| Bu rolü anlayana dek onu bulamayacağız. | Open Subtitles | اذا لم نستطع معرفة ما تعنيه لن نستطيع العثور عليه |