| birçok başka rahatsız edici şey bulursunuz,ama yönetici ve toplantı bulamazsınız. | TED | تجد الكثير من الاضطرابات الأخرى , لكنك لن تجد المديرين والاجتماعات. |
| Dünyanın hiçbir yerinde... ondan daha iyi bir savaş pilotu bulamazsınız. | Open Subtitles | لن تجد أفضل من هذا الطيار فى أى مكان فى العالم |
| Bahse girerim, böylesine canlı müziği ve güzel partnerleri kolay kolay bulamazsınız. | Open Subtitles | وأؤكد لك انك لن تجد بسهولة موسيقى بهذه البهجة أوشريكة بهذا الجمال |
| Pearl Burton'ın adını Hollywood Şöhret Kaldırımında bulamazsınız. | Open Subtitles | لن تجدوا اسم بيرل في ممشى هوليود للمشاهير |
| Bunu artık kütüphanelerde bulamazsınız. | Open Subtitles | لن تجده في المكتبات ، لكن أحتفظ به كذكرى |
| 3,5 metre bayan. Bundan daha güzel bir ağaç bulamazsınız. | Open Subtitles | اثنا عشر قدماً سيدتي لن تجدي شجرة اجمل من هذه |
| Bak, biriyle 20 dolar bahse girdim ikiniz bu gece o zulayı bulamazsınız diye. | Open Subtitles | راهنت شخصاً مقابل عشرين دولار أنكما لن تجدا هذه الشحنه الليله |
| Daima yolu takip edin. Katiyyen yoldan ayrılmayın. Ayrılırsanız, bir daha bulamazsınız. | Open Subtitles | التزموا بالممّر ولا تحيدوا عنه إن فعلتم ذلك لن تجدوه مُجدداً |
| Tüm dünyayı arayabilirsiniz, fakat çeşitliliği benim yuvamdan daha fazla olan bir yer bulamazsınız. | TED | يمكنك أن تجول العالم بأكمله لكنك لن تجد عالماً متنوعاً كعالم طفولتي |
| Ay'daki kum tanelerinin çoğu bunun gibi görünmekte ve bunu Dünya'da asla bulamazsınız. | TED | وكثير من حبوب الرمل على سطح القمر تبدو مثل ذلك، ولن تجد ذلك أبدا على الأرض. |
| Hindistan Bangalore'da bile bulamazsınız. | TED | حتى في منطقة بانجلور في الهند انك لن تجد واحده. |
| Bazen sürekli bu cisimleri ararsınız ve hiçbir şey bulamazsınız. | TED | في بعض المرات تستمر في البحث عن هذه الأجسام، ولا تجد شيئًا. |
| Bir kurguda hata bulamazsınız ve kurgunun bu özelliğini çok severim. Gerçek dünyayı koloni haline getiren şey de bu küçücük kurgudur. | TED | لا تستطيع أن تجد الخطوط في الخيال، والتي أحبها. إنه قليل من الخيال هذه المستعمرة هي العالم الحقيقي. |
| İnternetin bu bölümünde tek bir altı komik yazılı kedi resmi, tek bir açılır pencere reklamı bulamazsınız. | TED | في هذا الجانب من الإنترنت، لن تجد صورة واحدة من صور القطط المضحكة، ولن تجد أي إعلانٍ منبثق في أي مكان. |
| Aslında, zorlasanız da Wraithler yüzünden kayıp yaşamamış Athosyalı bulamazsınız. | Open Subtitles | سيكون من الصعب عليكم أن تجدوا أتوزيا لم يخسر الكثير على أيدى الريث |
| Ama bu işe benim kadar kendini adayan veya öfkelenen birini bulamazsınız. | Open Subtitles | ولكنكم لن تجدوا شخصاً ملتزماً او غاضبُ مثلي |
| Ama bulamazsınız. Çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. | Open Subtitles | و لكنك لن تجده لأنك بالطبع , لا تبحث عنه بجدية |
| Şey, vereceğiniz paraya bunun kadar büyük bir yer bulamazsınız. | Open Subtitles | حسنا أنتِ لا تستطيعين أن تجدي مكان بهذه المساحة بما معكِ من مال |
| Katedral tavan, gömülü aydınlatma. Bundan daha iyisini bulamazsınız, değil mi? | Open Subtitles | سقوف كاتدرائية ، اضاءة مخفية اقصد لن تجدا افضل من هذا ، صحيح ؟ |
| Yanılıyorsunuz ve umarım ne olduğunu anlayana kadar onu bulamazsınız. | Open Subtitles | أنتم مخطئون. وحتى تكتشفوا ما حصل حقاً هنا, أتمنى ألا تجدوه. |
| Dinozor bulmak istiyorsanız Paleozoik döneme bakmayın, bulamazsınız. | TED | الآن، إذا كنت تود العثور على الديناصورات، لا تبحث في صخور حقب الحياة القديمة، فلن تجدها. |
| Eğer şimdiye kadar bulamadıysanız, bundan sonra da bulamazsınız. | Open Subtitles | إذا لم تعثروا عليه حتى الان، فلن تعثروا عليه |
| Bunu 48 den aşağıya bulamazsınız. | Open Subtitles | لن تجدوها في أي مكان في الأوطأ الـ48 |
| Bunun "Cennetlik Hillsboro'da" yetişenini bulamazsınız. | Open Subtitles | أوه ، لا لن تجدى واحدة منها تنمو |
| O asfalta düşüp ölürsem, çocukların hiçbirini bulamazsınız. | Open Subtitles | إذا سقطت إلى الأسفل لن تحصل على أي من الأولاد |
| Ama çoğu insanda bu iki özelliği birden bulamazsınız. | Open Subtitles | لكنك لَنْ تَجدَ الاشخاص الذين يجمعونها معاً |
| Birazdan anlatacağım öyküyü, hiçbir kitapta bulamazsınız. | Open Subtitles | القصة التى أريد أن أحكيها لكم لن تجدونها فى الكتب |
| Üç gün sonra ortalıkta kimseyi bulamazsınız. | Open Subtitles | في ظرف ثلاث أيام، لا أحد سيبقى حيث هم الآن. |