| Bu sabah müvekkilinizin el ve kollarında bulduğumuzla aynı. | Open Subtitles | تتطابق مع ما وجدناه على يدي وذراعي موكلك في وقت سابق اليوم بسبب عمله في متجر المفرقعات |
| Hodgins, kurbanın saçında bulduğumuzla karşılaştırır. | Open Subtitles | هودجينز يمكنه أن يتحقق فيما اذا كان يطابق الذي وجدناه في شعر الضحية |
| Hodgins, kurbanın saçında bulduğumuzla karşılaştırır. | Open Subtitles | هودجينز يمكنه أن يتحقق فيما اذا كان يطابق الذي وجدناه في شعر الضحية |
| O parçada bulduğumuzla aynı şey. | Open Subtitles | إنها نفس المادة التي عثرنا عليها على الكسرة |
| Tuhaf bir toz mümessillerimiz öldürüldüğünde bulduğumuzla aynı. | Open Subtitles | غبار غريب نفس الذي وجدناه عِند مَقتل العميلين |
| Kurbanın kafatası yaralarında bulduğumuzla aynı renk mi? | Open Subtitles | نفس الطلاء الذي وجدناه في إصابات جمجمة الضحية؟ |
| Leo Johnson'ın evinin önünde bulduğumuzla aynı marka. | Open Subtitles | هذا من ذات نوع الأحذية الذي وجدناه عند مسكن "ليو جونسن". |
| Jason'ın başındaki yarada bulduğumuzla aynı cam, bir şarap şişesinden. | Open Subtitles | ... نفس الزجاج الذي وجدناه قرب الجرح على رأس جيسون من زجاجة النبيذ |
| İp Richardson'un evinde bulduğumuzla uyuşabilir. | Open Subtitles | ومن الممكن ان يكون الحبل مطابق (لنفس نوع الذى وجدناه بمنزل (رتشاردسون |
| Bu yüzük Henry'nin kutusunda bulduğumuzla birebir aynı. | Open Subtitles | هذا الخاتم مطابقٌ تماماً للذي (وجدناه في صندوق (هنري |
| Hank' in üzerinde bulduğumuzla karşılaştıracağız ve bir de Larsen' ın cinayet mahallinde bulduğumuzla. | Open Subtitles | وسنقارنها مع الملاحظة التي عثرنا عليها ...(بحوزة (هانك (وتلك التي عثرنا عليها في مسرح جريمة (لارسن... |