| Programa evinizle ilgili önemli buluşmaları kaydedebilir... hatta alış veriş yapacağınız yerleri seçebilir ve yemek yiyeceğiniz lokantaları belirleyebilirsiniz. | Open Subtitles | في الرد و ترتيب المواعيد المهمه و تحدد لك اماكن المحلات و اماكن المأكولات |
| Gene'ye yetişkinlerin oyun buluşmaları için evine giderken şarap götürmenin doğru olmadığını anlatmaya çalıştım ama ısrar etti. | Open Subtitles | على الرغم من أنني حاولت أن أشرح لجين أن الكبار لا يجلبون عادتاً النبيذ للعب أثناء المواعيد لكنه أصرّ |
| Kitapları ve saçma buluşmaları ve saçma öğütleri kes çünkü istemiyorum! | Open Subtitles | اوقفي قضية الكتاب و المواعيد الغبية و النصائح الغبية لاني لا اريدها |
| Birbirlerini çok iyi tanıdıklarını sanmıyorum. İIk buluşmaları diye düşündüğümü hatırlıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنهم يعرفون بعضهم جيداً أتذكر أعتقادي بأنهم في موعدهم الأول |
| - Beşinci buluşmaları falanmış. | Open Subtitles | -بدا وكأنه موعدهم الخامس |
| Tamam. Parkın oradaki çardakta buluşmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | حسنٌ، تعيّن أن يتقابلا في برجٍ مطلّ على المنتزه |
| Gölün orada buluşmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يتقابلا عند البحيرة |
| Canı sıkılan milyonerlerin ve bu buluşmaları çarpık cinsel zevkleri için bir mazeret olarak kullanan ünlülerin kulübü. | Open Subtitles | الى الاثرياء والمشاهير المملين يستخدمون المكان للمقابلات والنغماس فى الشهوات الجنسية |
| Bu gece buluşmaları gerekiyor. | Open Subtitles | سيتقابلون الليلة |
| Tüm ilk buluşmaları es geçip, direkt bu noktaya gelmek istiyorum ben. | Open Subtitles | - أريد فقط أن أتخطى جميع المواعيد الأولية - وفقط أحصل على هذا - مممم |
| İlk buluşmaları seviyorum. Cinsel gerilimi yüksek oluyor. | Open Subtitles | أنا أحب المواعيد الأولى{\pos(192,210)} يوجد الكثير من التوتُّر الجنسيّ{\pos(192,210)} |
| buluşmaları ayarlamak hoşuma gidiyordu. | Open Subtitles | ما أحببته كان ترتيب المواعيد. |
| buluşmaları ayarlamak hoşuma gidiyordu. | Open Subtitles | ما أحببته كان ترتيب المواعيد. |
| - buluşmaları baltalayan biri değilim. | Open Subtitles | -أنا لست مخربة المواعيد |
| Bu gece Buena Vista Lounge'da buluşmaları gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | مذكور أنّهما من المفترض أن يتقابلا الليلة في (بوينا فيستا لاونج). |
| Canı sıkılan milyonerlerin ve bu buluşmaları çarpık cinsel zevkleri için bir mazeret olarak kullanan ünlülerin kulübü. | Open Subtitles | الى الاثرياء والمشاهير المملين يستخدمون المكان للمقابلات والنغماس فى الشهوات الجنسية |
| Yalnız buluşmaları hayra alamet değil. | Open Subtitles | واذا كانو سيتقابلون بإنفراد.. |