| Ve sonra da ben arıyorum. Buluşmamak için çabalıyoruz ama arada bir de buluşuyoruz. | Open Subtitles | وبعد ذلك أتصل ، ونحن نحاول أن لا نتقابل لكننا نادرً جداً ما نتقابل |
| Eşleştirilmek için sağa kaydırdığımız birisiyle buluşuyoruz. | TED | نلتقي مع شخص كنّا قد أخترناه بسحب علامة ما إلي اليمين. |
| Yarın sabah 8'de burada buluşuyoruz ve de sanıklar oylamaya yapacak. | Open Subtitles | سنلتقي هنا بالثامنة هنا ,والوكولاء سيوصوتون |
| Aydan aya bir film için buluşuyoruz, genellikle akabinde münazara olur. | Open Subtitles | سنتقابل من أجل الفلم ثم يتبعهُ نقاش حول الفلم |
| Fakat en sonunda hepimiz aile takımımızı desteklemek için burada buluşuyoruz. | Open Subtitles | لكن يبدو أننا دائما نجتمع هنا حيث نشجع بإخلاص فريق مدينتنا |
| St. Stephan kilisesinde bağlantımızla buluşuyoruz. | Open Subtitles | عند كنيسة أستيفان سنقابل مجموعة الاتصال0 |
| Saat tam 8.30'da hastanenin dışında buluşuyoruz. - Silahlar benden. | Open Subtitles | سنجتمع خارج المستشفى فى الثامنة والنصف تماماً, سأجلب الأسلحة |
| Yani genellikle onun ofisinde buluşuyoruz, | Open Subtitles | لذا نتقابل في مكتبها حيث لديها باب تُغلقه |
| Her seferinde aynı yerde buluşuyoruz, ama her hafta farklı kişilerden alıyorum. | Open Subtitles | نتقابل في نفس المكان كلّ مرة، لكن رجل مختلف يبيعُ لي كلّ أسبوع. |
| Lise birden beri her ay burada buluşuyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نتقابل هنا كل شهر منذ أن كنا مبتدئين |
| Tamam, gelecek hafta burada buluşuyoruz. | Open Subtitles | حسناً ,جميعنا سوف نلتقي هُنا الأسبوع المُقبل |
| Yarım saat içinde, hepimiz büfede buluşuyoruz: | Open Subtitles | خلال نصف ساعة نلتقي جميعنا هنا عند الكشك |
| Aydan aya bir film için buluşuyoruz, genellikle akabinde münazara olur. | Open Subtitles | أفهم ذلك، لم أكن أعلم. نلتقي مرة واحدة بالشهر من أجل فيلم وعادة يليه نقاش |
| İyi, planlandığı gibi 21:30'da buluşuyoruz. | Open Subtitles | جيد، إذن سنلتقي عند الساعة 21: 30 كما خططنا |
| Courfeyrac, yarın gelin, buluşuyoruz burada ve yükseltiyoruz barikatları. | Open Subtitles | كورفيروس ، تعالى غدا ، سنلتقي هنا ونبني السد |
| Oye, tayfanı topla, içki dükkânında buluşuyoruz. | Open Subtitles | استمع، اجمع جماعتك سنتقابل في متجر الكحول |
| Geç ve romantik bir yemek için buluşuyoruz. | Open Subtitles | سنتقابل في سهرة عشاء رومانسية. |
| - Polisle ne zaman buluşuyoruz ? - Saat 6'da. | Open Subtitles | عندما نجتمع مع مأمور الشرطة في السادسة مساء |
| Yıllardır buluşuyoruz ama bir kardeşin olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | كنّا نجتمع منذ سنوات ولم نكن نعلم ان لديك اخ |
| Gerçek bir mafyayla buluşuyoruz! Heyecan verici! | Open Subtitles | نحن سنقابل رجل عصابات حقيقي هذا أمر شيّق |
| Yani yarın buluşuyoruz. V-15, 10:00. | Open Subtitles | لذا، نحن سنجتمع غداً المنطقة في-15 الساعة العاشرة |
| Evet, buluşuyoruz. | Open Subtitles | أجل ، كذلك نحن مازلنا على موعدنا بالساعة الثانية |
| Her ne ise iniyoruz, adamımızla buluşuyoruz ve polisi arayanı bulamasak bile, arama yapılan telefonu buluyoruz. | Open Subtitles | على أي حال سنهبط و نقابل صديقي و حتى إن لم نعرف من دل الشرطة فسنجد هاتفه |
| Bir istasyonda buluşuyoruz, çocuğuyla birlikte. | Open Subtitles | اٍننا نلتقى في محطة السكة الحديد مع طفلها |
| Nihayet 3 hafta sonra buluşuyoruz, ve benim ateşli görünmem gerek. | Open Subtitles | نحن نَجتمعُ أخيراً في ثلاثة أسابيعِ، وأنا يَجِبُ أَنْ أَبْدو حار. |
| Merhaba Dana. Ben Kathy. Çello resitalimden önce buluşuyoruz, değil mi ? | Open Subtitles | مرحبا " دانا " أنا " كاثى " أتمنى أن ميعادنا ما زال قائما قبل الحفلة الموسيقية |