| Belki bir not, bir mesaj bulurlar diye saatlerce bekledim. | Open Subtitles | أنتظرت لساعات لأرى إن كان سيجدون ملاحظة منه, أو رسالة |
| Ve, cinsel olarak ilgisiz olan çiftler, birden kendilerini öyle arzuyla aç bulurlar ki, bunun nerden geldiğini bilmezler. | TED | والشركاء الذين كانوا غير مبالين بالجنس سيجدون أنفسهم فجأة شهوانيين بشراهة لا يعرفون كيف حصل هذا |
| Toprağın altına bile girseniz sizi bulurlar. bulurlar sizi! | Open Subtitles | . سيعثرون عليكم حتى لو كنتم تحت الارض . سيقبضون عليكم |
| Umarım hoşlarına giden muhteşem kitaplar, filmler bulurlar. | TED | وآمل أن يجدوا كتبًا رائعة أو فليمًا يُبهجهم. |
| Beni öldürürsen, kendini de öldürmüş olursun. Seni bulurlar. | Open Subtitles | إن قتلتني، فسوف تُدين نفسك لأنهم سوف يجدونك |
| Siz genç insanlarsınız ve gençler, daima kendi yollarını kendileri bulurlar. | Open Subtitles | أنتم شباب ممتلؤون حيوية و الشباب دائماً ما يعثرون على طريقهم |
| Soruşturma tamamlanmadan, seni Doğu Nehrinde yüzerken bulurlar. | Open Subtitles | وقبل انتهاء الأمر سيجدونك ملقى على وجهك قرب النهر الشرقي |
| Kaçırılmalarda bir seyir varsa, onlar bulurlar. | Open Subtitles | ان كان هناك نمط في عمليات الاختطاف سيجدونه |
| Hepimiz biliyoruz ki, eğer eleştirmenler siyahi olduğunu bilirse, yazılarında daha fazla hata bulurlar. | TED | نعلم أن المراجعين سيجدون أخطاءً إملائية أكثر في نصوصك إذا ما ظنوا أنك أسود. |
| Kahve içerken taklidini yapacak başka birini bulurlar. | Open Subtitles | سيجدون شخصاً أخراً ليقلدوا عليه أثناء فترة جلوسهم لتناول القهوة |
| Dolabında, arabasında uyuşturucu bulurlar. | Open Subtitles | سيجدون مخدرات في مكتبها او في عربتها او في اي مكان |
| Eyaletteki her polis, onu arıyor. Er yada geç bulurlar. | Open Subtitles | كل شرطي في الولاية يبحث عنه سيعثرون عليه |
| Eğer uydu sinyalini karıştıramazsan bizi bulurlar. | Open Subtitles | لو لم تتمكن من الضغط على إشارة القمر الصناعي، سيعثرون علينا |
| Umarım bunu yapan serseriyi bulurlar, ve kafasını keserler. | Open Subtitles | آمل أن يجدوا الفاعل الحقير، وآمل أن يقطعوا رأسه |
| Onunla uğraşırsan seni doğuştan bok bulurlar seni. | Open Subtitles | أعبث بهذا وستكون قطعة منالوسخيا ابنالزنا, سوف يجدونك. |
| Ama saklayamazsanız sizi bulurlar ve yalnız kalırsınız. | Open Subtitles | ولكن إن لم تستطيعي فسوف يعثرون عليكِ وستكوني وحدك. |
| Ya da Sing Sing'e mi döneceksin, belki seni bir sokakta ölü bulurlar. | Open Subtitles | ام ستعود الى سنغ سينغ او ربما سيجدونك ميتا في شارع ما |
| Ailem yaptığım her aramayı ve gönderdiğim her e-posta ve mesajı kontrol ediyor. - İnan bana bulurlar. | Open Subtitles | أهلي يتفقدون كل رسالة ورسالة ألكترونية أرسلها ثق بي سيجدونه |
| Bir çıkış yolu düşün. Kaçarsak bizi bulurlar ve Ray ölür. | Open Subtitles | محاولا التفكير في طريقة للخروج إذا هربنا سيجدوننا ويقتلون راي |
| Japonlar bizi bu karışıklıkta zor bulurlar. | Open Subtitles | هؤلاء اليابانيون لن يعثروا علينا ابدا فى تلك الغيوم |
| Henüz yok ama burada daha fazla mahsur kalırsak bizi bulurlar. | Open Subtitles | ليس بعد، ولكن إن مكثنا هنا لمدة أطول قد يجدوننا |
| Hayır. Oraya gidemeyiz. Bizi bulurlar. | Open Subtitles | لا نستطيع استخدام بطاقات الائتمان سوف يجدونا. |
| Bunları iyi bilirim, bulmadan olmaz. bulurlar da. | Open Subtitles | أعرفهم جيدا لن يتوقفوا حتى يجدوه |
| Arikara'lar takip ediyorsa, onu nehrin aşağısında bulurlar. | Open Subtitles | ،إذا تمكنوا هنود الحمر من تعقبنّا .سوف يجدون القارب في النهر |
| Kartları unut. Makineden geçtikleri an bizi bulurlar. | Open Subtitles | أنسى ذلك , صرف واحد من بطاقتك و سيجدونا |
| Sahile falan çıktıysa onu bulurlar. | Open Subtitles | أخبر خفر السواحل لو انقطع السبيل بها على شاطئ ما سيجدوها |