| Onun çalışmalarını cesur, karşı gelen ve büyüleyici katmanlı buluyorum. | Open Subtitles | اجد اعمالها جريئة و متحدية و فيها الكثير من الطبقات |
| Ben de kendimi seninle bir daha görüştürmeyerek suçsuz buluyorum. | Open Subtitles | حسنا انا اجد نفسي غير مذنب لعدم رؤيتي لكي مجددا |
| Onun yerine, sen geldin. Ne zaman Dickie'yi arasam, seni buluyorum. | Open Subtitles | و بدلاً عنه تظهر أنت كلما بحثت عن ديكي , أجدك |
| Ben de kendimi bir dükkanda pizza hamuru yoğuruyormuş gibi sıkışmış buluyorum, içinde sıkışıyorum çünkü anlamıyorum. | TED | وأجد نفسي أكدس الأشياء وكأنني أعجن العجينة في محل البيتزا، أكدسها لأنني لا أفهم. |
| Birisinin en iyi özelliklerini belirliyorum sonra bunlarla uyumlu özellikleri olan birini buluyorum. | Open Subtitles | أحدد أفضل صفات الشخص ومن ثَمّ أعثر على شخص أخر صفاته متوافقة معه |
| Bıçağı elimle buluyorum, bıraksın diye koluna saplamak istiyorum. | Open Subtitles | وجدتُ السكين وكانت نيتي أن أجرح ذراعه ليتركني |
| Ve şimdi o hayattan uzaklaşmış durumdayım, bunu inanılmaz buluyorum. | Open Subtitles | الآن بأنّني عِنْدي بَعْض المسافةِ مِنْ الحالة، أَجِدُ تلك الغير قابلة للتصديقِ. |
| Biliyor musun, şu velede verdiğiniz tepkiyi rahatsız edici şekilde hafif buluyorum. | Open Subtitles | أتعلم، أنا أجد رد فعل الجميع تجاه هذا الفتى بارداً بشكل مقلق. |
| Ve hala kendimi pencereye bakarken, seni dinlerken buluyorum. | Open Subtitles | ومازلت اجد نفسى انظر تجاه النافذة ارهف السمع عنك |
| Bu nedenle kendimi çok yabancı bir bölgede buluyorum. | Open Subtitles | و بذلك يظل وضعك حساس لذا اجد نفسي في موقف غير معتاد |
| Bu nedenle kendimi çok yabancı bir bölgede buluyorum. | Open Subtitles | لذا اجد نفسي في موقف غير معتاد اريد مساعدتك |
| Ayrıca pek çok tikim var. Bunu çok sinir bozucu buluyorum. | Open Subtitles | من الواضح انه لدي الكثير من التشنجات اللاإرادية اني اجد ذلك محبطا جدا |
| Saatler sonra kapısının önünde sorular soran bir yabancı buluyorum. | Open Subtitles | بعد ساعات وأنا اجد غامض غريب عند عتبة بابها يسأل أسئلة من أنت؟ |
| Onun yerine, sen geldin. Ne zaman Dickie'yi arasam, seni buluyorum. | Open Subtitles | و بدلاً عنه تظهر أنت كلما بحثت عن ديكي , أجدك |
| Bay Canton, iplerinizi biraz genişletiyorum çünkü sizi eğlenceli buluyorum. | Open Subtitles | سيد كانتون , أنا أتساهل معك قليلا لانني أجدك مسليا |
| Kendimi onun ve meslektaşlarının her gün yaptıkları can kurtarma çalışmalarına hayran kalırken buluyorum. | TED | وأجد نفسي مندهشة لعمل إنقاذ الأرواح الذي يقوم به هو وزملاؤه يوميًا. |
| Buraya geliyorum ve bir kaç saat içinde şehirdeki en güzel bayanı buluyorum. | Open Subtitles | و فور وصولي و بغضون ساعات قليلة فانني أعثر على المرأة الأكثر جاذبية في المدينة |
| Bu geri dönüşünüzü oldukça yapıcı ve mest edici buluyorum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ أرائكم بناءة للغاية و مجاملة كذلك، |
| Oniki milyon kişinin olduğu bir şehirde... bunu inanılması güç buluyorum. | Open Subtitles | مدينة يسكنها عشرون مليون نسمه أَجِدُ ذلك صعب التّصديقِ |
| Amiral, ben basını tecavüzkar olarak buluyorum. varlıkları, ilham kesici. | Open Subtitles | أدميرال , أنا أجد أن الصحافة متطفله كما أنها تشجع على التباهي |
| Kendisine okyanusların yükselişinden bahsedildi. O da ''100 yıl sonra olacak bir şey için bugün davranışlarımı değiştirmeyi saçma buluyorum,'' dedi. | TED | حدثوه عن ارتفاع المحيط فأجاب قائلاً: "أجد أنه من السخف أن أغير سلوكي اليوم من أجل شئ سيحدث خلال مئات الأعوام." |
| Onları suçlayamam, fakat ben bu trendi çok tehlikeli buluyorum çünkü bu şekilde, bu dev şirketler yer sağlama servisleri üzerinde sınırsız kontrole erişiyorlar. | TED | لا يمكنني إلقاء اللومِ عليهم، لكننّي أجدُ هذا التوجّه شديدَ الخطورة، فهذا يعني أنّ الشركات العملاقة سيكون لها تحكمٌ مطلقٌ بخدمات الاستضافة، |
| Bu 18 dakika hadisesini çok büyüleyici buluyorum. | TED | ان هذه ال 18 عشر دقيقة التي اتحدث بها اليكم والتي اجدها مثيرة للاهتمام جداً |
| Zaten tüm erkekleri çekici buluyorum, birini bulamamamın sebebi de bu zaten? | Open Subtitles | لكنّي أرى أن كلّ الرجال وسيمين. ولهذا لا يمكنني أن أختار أحدهم. |
| Tanrı için çok tatlı bir inanca sahip-- ...bunu hayranlık verici buluyorum, erkeklerle olan geçmişimi düşünürsek. | Open Subtitles | الرجل لديه اجمل حب للرب شيئ اجده انا جميل جداً بالنظر الى تاريخي مع الرجال |
| Küçük olabilir, ama onları garip korkutucu ve iğrenç buluyorum. | Open Subtitles | يبدو لئيماً, لكنني أجدهم مفزعين ومخيفين ومقرفين |
| Açıkçası bilimsel olarak konuşmak gerekirse yaptıklarını oldukça etkileyici buluyorum. | Open Subtitles | وبالمعنى الدقيق للكلمة علميا لقد وجدت أن عملك كان مبهرا |
| Çok inandırıcı buluyorum ama bu odadaki tek ebeveynin de ben olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أجدها قابلة للتصديق بالفعل ولكني أعتقد أنني الأب الوحيد في هذه الغرفة |