| Diğerleriyle konuşmadan önce senin Buna hazır olduğundan emin olmam gerek. | Open Subtitles | قبل أن أتحدث مع الأخرين يجب أن أعرف أنك مستعد لهذا. |
| Beraberlik falan yok. Ben Buna hazır değildim. | Open Subtitles | لم يحدث أي تحايل كنت متوقعاً , وأنا مستعد لهذا |
| Artık onlarla sen ilgilenmek zorunda kalacaksın. Buna hazır mısın? | Open Subtitles | يجب أن تهتمي بهم الأن هل أنتِ مستعدة لهذا ؟ |
| Sonunda diğer dünya burada ama Buna hazır mıyım hiç bir fikrim yok. | Open Subtitles | العالم الجديد فى النهاية هنا، وليس لدي فكرة بأني إذ كنت مستعد لذلك أم لا |
| Hem de herkes karşıma geçmiş Buna hazır olmadığımı söylerken. | Open Subtitles | في حين الجميع يحدق بي ويخبرني بأنني لست مستعدة لذلك |
| Tanısaydım, belki de kendimi Buna hazır hissederdim. | Open Subtitles | ربّما إذا كنت فعلت، كنت سأشعر اني جاهز لهذا. |
| Buna hazır olmadığını görebiliyordum. | Open Subtitles | كلا, أَسمعي, يمكنني أن أرى بأنك لست جاهزة لهذا |
| Ekibinin Buna hazır olup olmadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | أنظر لا أعلم إذا كان فريقك مستعد لهذا ولكن ربما من الأفضل أن تنظروا هنا |
| Buna hazır olmadığını biliyorum ama kimse olamaz. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | ولكن ليس هناك أحد مستعد لهذا الموقف لابد أن نذهب الآن |
| Sence bu geceki yaptıklarından sonra Buna hazır mı? | Open Subtitles | أتعتقدين انه مستعد لهذا بعد الذي فعله الليلة؟ |
| Yarın çekim var, ve Buna hazır mısın? | Open Subtitles | التصوير غدا هل انت مستعد لهذا ؟ |
| Çok acıya neden olacak ve buna... hazır değildim. | Open Subtitles | وهذاسيسببالكثيرمنالألام, و لم اكن مستعدة لهذا |
| Buna hazır mısın bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري إن كنت مستعدة لهذا أنا مستعدة لذلك |
| Bunu anlayabilmek için yeni bir yere gitmeye de ne bileyim, Buna hazır değilim. | Open Subtitles | والذهاب لبلد جديد لمعرفة ذلك لاأعرف .. أنا لست مستعدة لهذا |
| TK Buna hazır değil. Dağılıyor. | Open Subtitles | تي.كي ليس مستعد لذلك انه قادم اجزء خارجاً هناك |
| Sence dünya Buna hazır mı? | Open Subtitles | واسخر من العالم. أتظن أن العالم مستعد لذلك ؟ . |
| Çok hızlı gidiyoruz. Buna hazır değilim. | Open Subtitles | الامر يجري بسرعة أنا لست مستعدة لذلك ولا اريد ذلك |
| Komiser cesedin kimliği belirlendi Buna hazır mısınız? | Open Subtitles | كابتن ، لقد تعرفنا على الجثة هل انت جاهز لهذا ؟ |
| Fakat Buna hazır olduğumu düşünmüyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا اعتقد انني جاهزة لهذا |
| Buna alışkın değilim. Buna hazır değilim. | Open Subtitles | و أنا لست معتادة على ذلك ولست جاهزة لذلك |
| Buna hazır olduklarını düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنهم مستعدون لهذا الصنف ؟ |
| Buna hazır ol. | Open Subtitles | ستتصل به في مرحلة ما. أريدك أن تكون مستعدا لذلك. |
| Onunla konuşmalısın. Buna hazır değil. | Open Subtitles | عليك أن تتحدث إليه انه ليس مستعداً لهذا |
| Sanırım henüz Buna hazır değilsiniz... ama çocuklarınız buna bayılacak. | Open Subtitles | أعتقد أنكم لستم مستعدين لهذا بعد. لكن أبنائكم سيحبونه. |
| Ted, yıllarımı Lucy'nin babasının buna "hazır" olması için çabalayarak harcadım ama o asla hazır olmadı. | Open Subtitles | تيد ) ، لقد أضعتُ سنواتٍ وأنا أحاول أن ) ( أجعل والد ( لوسي يقرر أنه مستعدٌ لهذا لكن لم يكنْ أبداً مستعداً لهذا |
| - Eğer Buna hazır değilsen, söyle bana. | Open Subtitles | إن لم تكن مستعدا لهذا .. عليك آن تخرني لا .. |
| Ve Buna hazır olup olmadığını bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | وأحتاج لمعرفة اذا كنت مستعداً لذلك أم لا |
| Ve çok açık ki insanlar Buna hazır değildi. | Open Subtitles | والواضح أن الناس لم يكونوا مستعدين لذلك على الإطلاق |