| Kesinlikle yeni yıl için bunlardan bir tane alıyorum. Kapıda ne yazıyor? | Open Subtitles | وحصلت على واحدة من هذه من أجل عيد الميلاد ماذا تقول اللافتة |
| bunlardan bir tanesi bir aileyi, bir ay boyunca besleyebilir. | Open Subtitles | واحده من هذه يمكنها أن تغذى أسره كامله لمده شهر |
| Eğer bunlardan bir tane daha olursa, sonum hemen koma olabilir. | Open Subtitles | اذا كان لدي المزيد من هذه فيمكنني الوقوع في غيبوبه الآن |
| Pislik! bunlardan bir tane bulmak ne kadar zor biliyor musun sen? | Open Subtitles | ايها المزعج هل لديك اي فكرة عن كم هو صعب الحصول على واحد من هؤلاء ؟ |
| Gördükleri rahatsız ediciydi, bunlardan bir iki tane değil, ...yüzlerce vardı. | Open Subtitles | مارآه ليس دليلاً على وجود ثقب أو اثنين ولكن المئات منها |
| Eğer bunlardan bir tane daha olursa, sonum hemen koma olabilir. | Open Subtitles | اذا كان لدي المزيد من هذه فيمكنني الوقوع في غيبوبه الآن |
| bunlardan bir tane al.. ve onu porno yıldızı gibi mutlu et. | Open Subtitles | واحدة من هذه وستمارس الجنس مع زوجتك مثلما لو كنت نجم دعارة |
| Her hafta bunlardan bir taneyi onu önemsediğimi göstermek için gönderdim. | Open Subtitles | أرسل له واحدة من هذه كل أسبوع لأظهر له أنني أهتم. |
| Alın. Sizde bunlardan bir tane varsa, size kibar davranmadığımı söylemeyin, davrandım çünkü. | Open Subtitles | تفضل، خُذ واحدة من هذه ولاتقل أنّي لم أعاملك بلطف لأني أفعل ذلك. |
| Evet bunlardan bir tane almak istiyorum. | TED | وأنا أريد أن أحصل على واحد من هذه المراحيض |
| Bu. Bilirsin belki, bunlardan bir tanesiyle azgın bir bizonu bile indirebilirsin. | Open Subtitles | بواحدة من هذه يمكنك أن تنهي طاقة ثور غاضب |
| Şayet yutamazsa, bunlardan bir tane verin. | Open Subtitles | و إذا لم يستطع أن يبتلع أعطه واحدة من هذه |
| Oğlum, işyerinde bunlardan bir sürü var. | Open Subtitles | يارجل عندهم باقة الكاملة من هذه المادة في العمل |
| Bütün ihtiyacın olan bunlardan bir tanesi. | Open Subtitles | لا يوجد لدينا كحول هنا ماتحتاجه هو واحدة من هذه |
| bunlardan bir kaç tane daha yaparsan seni tekrar terk etmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | دعنا نتفق اتفاقاً: المزيد من هذه النكات، وسننفصل مرة أخرى. |
| Lisedeyken bunlardan bir tane için neler vermezdim. | Open Subtitles | كان يمكن أن أستخدم واحدة من هذه في المدرسة الثانوية |
| Geri sayımdan sonra, bunlardan bir paket al, birkaç fırın cipsiyle içine koy, tamam mı? | Open Subtitles | وبعد العد التنازلي جهز حزمة من هذه ضعهم هناك مع بعض رقائق البطاطا |
| Ne zaman bunlardan bir tane alsam, bütün gece elimde dolaştırıyorum.. | Open Subtitles | كل مرة أحصل على واحد من هذه ينتهي بي الحال ممسكاً به طوال الليل |
| Kızım da bunlardan bir tane istiyor. | Open Subtitles | أبنتى أرادت واحد من هؤلاء قائلة إنها الطفلة الوحيدة بالعالم |
| bunlardan bir tane alıyorsun ve alışveriş merkezine gidiyoruz. | Open Subtitles | انت تحمل معك واحد من هؤلاء الفتيان السيئون و نتّجه الى السوق |
| bunlardan bir tane görmeyeli büyük ihtimalle bayağı olmuştur. | Open Subtitles | لعله مر وقتٌ طويل, أليس كذلك؟ منذ أن رأيت واحدًا من هؤلاء. |
| İnanmıyorum ben de çalışmak için bunlardan bir tane kullanırdım. | Open Subtitles | لا تقوم بالسخرية منها سبينسر قام بشرائها لي من تكساس |