| O bizimle mutlu ve bunu değiştirecek bir şey yapmaya cüret etme. | Open Subtitles | انها سعيدة معنا، ولا تجرؤ على فعل أي شيء لتغيير ذلك. |
| Teresa Colvin atandığında bunu değiştirecek bir kanun istedi. | Open Subtitles | عندما تولّت (تيريزا كولفين) المنصب، طلبت سن قانون لتغيير ذلك. |
| - En son baktığımda Victoria ile bunu değiştirecek planlar üzerindeydiniz. | Open Subtitles | طبقاً لآخر معلوماتي، كنت تسعى لتغيير ذلك الوضع مع (فيكتوريا) |
| Eagle olmaya çalışman bunu değiştirecek mi sanıyorsun? | Open Subtitles | فقط بعد ان هاتفك الجميع لمحاولة ان تصبح نسراً؟ |
| Eagle olmaya çalışman bunu değiştirecek mi sanıyorsun? | Open Subtitles | فقط بعد ان هاتفك الجميع لمحاولة ان تصبح نسراً؟ |
| - Flynn bunu değiştirecek bir şeyler yapmış olmalı. | Open Subtitles | (فلين) يجب أن يكون قد عثر على طريقة لتغيير ذلك. |
| - Flynn bunu değiştirecek bir şeyler yapmış olmalı. | Open Subtitles | (فلين) يجب أن يكون قد عثر على طريقة لتغيير ذلك. |