| Batı medeniyeti sonunda Dachau'nun bacalarından duman oldu gitti ama ben bunu göremeyecek kadar çılgındım. | Open Subtitles | أخيراً تدمرت الحضاره الغربيه و تحولت لدخان في مداخن داكاو و كنت مفتوناً جداً لأرى ذلك |
| Sadece bunu göremeyecek kadar körmüşüm. | Open Subtitles | كنت أعمى جداً لأرى ذلك |
| Onlarını hayatını değiştirecek bir teklif bu ve sen bunu göremeyecek kadar aptalsın. | Open Subtitles | أنا مستعد لتوقيع شيك لعملائك سيغير حياتهم و أنت في قمة الغباء لترى ذلك. |
| Sadece şimdi bunu göremeyecek kadar körsün. | TED | أنت فقط أعمى لترى ذلك الآن. |
| Ve sen bunu göremeyecek kadar kibirlisin. | Open Subtitles | وأنت متكبر جدا لترى ذلك |
| Ancak biz bunu göremeyecek kadar çok cahil ve isteksizdik. | Open Subtitles | على الرغم من أننا أيضاً جاهلون غير قادرين على إدراك ذلك |
| Ama sen bunu göremeyecek kadar aptal ve kibirlisin! | Open Subtitles | لكن حماقتك وغرورك يمنعانك من إدراك ذلك |
| O çok içerdi, Brant, hem de çok. Sen bunu göremeyecek kadar küçük yaştaydın. | Open Subtitles | كنت يافعا جدا لترى ذلك |