| Neden Bunu kendine yapıyorsun? | Open Subtitles | إسمعى, إذاكانمن الصعبعليكىأنتكونى بالقربمنه, إذا لماذا ستذهبين؟ لماذا ستفعلين هذا لنفسك ؟ |
| Bunu kendine istediğini biliyorum ama ben seçildim. | Open Subtitles | اعرف انك تريد هذا لنفسك ولكن انا المُختارة |
| Bunu kendine ve anneme yapmana daha fazla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ّ و أنا لن أكتفى بالجلوس و أدعك تفعل هذا بنفسك |
| Bunu kendine ve ailene yapma onlar bu lanet işten daha önemliler. | Open Subtitles | لا تفعل ذلك بنفسك أو عائلتك انهم أكثر أهمية من وظيفة لعينة |
| Çok güzel, ama ben gerçekten bilmek istemiyorum bu yüzden Bunu kendine saklayabilirsen... | Open Subtitles | أوه ، ذلك عظيم، لكني حقاً لا أريد أن معرفة، لذا لو يمكنك أن تبقي ذلك لنفسك فقط |
| Bunu kendine borçlusun ve kardeşinin muhtemel çocuklarının genetiğini korumak tamamen senin işin. | Open Subtitles | و أنت مدين بهذا لنفسك و للأجيال القادمة بحماية السلامة الوراثية لنسل أختك المستقبلي |
| Bunu kendine sen yaptın, Teena. Tom, çık arabadan! - Ben... | Open Subtitles | لقد جبلت هذا لنفسك توم، أخرج من السيارة! |
| Bunu kendine neden yaptığını öğrenmelisin | Open Subtitles | عليك أن تعرف لمَ فعلت هذا لنفسك |
| Bunu kendine yaparken seyretmeni çok seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحبك كثيرا لمشاهدتك أفعلي هذا لنفسك |
| Bunu kendine neden yapıyorsun? | Open Subtitles | و لكن لماذا تفعلين هذا لنفسك ؟ |
| Her yıl ne diye Bunu kendine yapıyorsun anlamış değilim sonuçta bir konferans konuşması, Magna Carta değil ya! | Open Subtitles | لا أعرف لم تفعلين هذا بنفسك كل سنة هو خطاب في مؤتمر, و ليس الميثاق الأعظم. |
| Ama öylece oturup, her gece her gece Bunu kendine yapmanı izleyemeyiz. | Open Subtitles | ولكن ليس بوسعنا الجلوس ومشاهدتك تفعل هذا بنفسك ليلة تلو الآخرى |
| Orta alana oturacak ve bunu, kendine yapmanı izleyeceğim. | Open Subtitles | سأجلس في وسط المحكمة وأراقبك تفعل هذا بنفسك. |
| Sana bunu Janus projesi yapmadı. Bunu kendine sen yaptın. | Open Subtitles | مشروع جانوس لم يفعل ذلك بك انت من فعلت ذلك بنفسك |
| Bari bu sefer Bunu kendine yapma. - Noel Babaya kurabiye bıraktığın gibi, olmasın da. | Open Subtitles | لاتفعل ذلك بنفسك,لن يحضر أبيك هذا الأسبوع |
| Bunu kendine sakla ve normal davran. | Open Subtitles | أبقي ذلك بنفسك وحاول التصرف بعفوية |
| Tatlım, neden Bunu kendine yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | عزيزتي.. لا أعلم لمَ تقومين بعمل ذلك لنفسك |
| Ama Bunu kendine saklasan daha iyi olur. | Open Subtitles | لكن , لربما تحتاج إلى التفكير بشأن الإحتفاظ بهذا لنفسك و حسب |
| Sanırım Bunu kendine her zaman söylüyorsundur. I bet you tell yourself that all the time. | Open Subtitles | نعم، أراهن أنكِ تقنعين نفسك بهذا طوال الوقت |
| Bu kadar hoş, zeki ve güzel biri Bunu kendine nasıl yapabilir, anlamıyorum. | Open Subtitles | فأنا لا أفهم كيف لأحد رائع وذكي وجميل أن يفعل هذا بنفسه |
| Bunu kendine, sen yaptın. | Open Subtitles | لقد تسببت بهذا لنفسكِ |
| Evet. Eğer yardımı oluyorsa Bunu kendine söylemeye devam et. | Open Subtitles | أجل ، لأخبري نفسك هذا لو كان يساعد |
| Bunu kendine sakla. | Open Subtitles | يَبقي هذا إلى نفسك |
| Bunu kendine söyleyip duruyorsun. | Open Subtitles | دائماً ما تقول لنفسك ذلك |
| Ve Bunu kendine saklıyorsun! Ve ben o zamandan beri bunu düşünüyorum. | Open Subtitles | وأحتفظت بهذا الأمر لنفسك وأنا لا أتحدث فقط عن الأمر حينها |
| Bunu kendine o yaptı, Shep. | Open Subtitles | فعلت ذلك لنفسها |