| Ona karşı bu kadar sert olmasam belki de bunu yapmazdı. | Open Subtitles | وربما ما كان ليفعل ذلك لو لم اتعامل معه بخشونه لا اعلم |
| Beni gerçekten sevmeseydi bunu yapmazdı. | Open Subtitles | هو لم يكن ليفعل ذلك لو لم يكن يحبني حقاً |
| Tom kayıtlı demokrattır ve bunu yapmazdı. | Open Subtitles | حسنا، توم ديمقراطي أيضاً، و هو لن يفعل ذلك. |
| İyi bir sebebi olmasaydı, bunu yapmazdı. | Open Subtitles | لن يفعل هذا إلا إذا كان هناك سبب وجيه |
| Charley bunu yapmazdı. | Open Subtitles | إن تشارلي لم يكن ليفعل هذا ليس في منزله |
| Bir subay bunu yapmazdı. | Open Subtitles | الضابط لا يمكنه أن يفعل ذلك |
| Kendini bir şey sanıp küstahça davranıyorsun ama sen de onu mutlu edemedin yoksa kendisine bunu yapmazdı. | Open Subtitles | اما انك لم تجعلها سعيدة أو انها لم تكن لتفعل ذلك بنفسها |
| Babam, eğer annem onu zorlamasaydı asla bunu yapmazdı. | Open Subtitles | لم يكن أبي ليفعل ذلك لو لم تجبره |
| Mel yüzünden değil. Mel bunu yapmazdı! | Open Subtitles | هذه الفوضى ليست بسبب ميل) إنه لم يكن ليفعل ذلك) |
| O bunu yapmazdı. | Open Subtitles | لم يكن ليفعل ذلك |
| Kocam asla bunu yapmazdı. | Open Subtitles | زوجي لم يكن ليفعل ذلك. |
| Belki de bizi parçalamayı planlayan boktan bir birleşme teklifiyle buraya gelmeseydin Louis bunu yapmazdı. | Open Subtitles | ربما ما كان (لويس) ليفعل ذلك إن لم تفتح موضوع الدمج التافه الهادف لتدميرنا |
| O bunu yapmazdı. | Open Subtitles | -ما كان ليفعل ذلك . |
| İyi bir suçlu bunu yapmazdı. | Open Subtitles | حسنًا، لن يفعل ذلك إذا كان مجرم مُختَص. |
| Hayır, haklısın, bunu yapmazdı. | Open Subtitles | لا، أنت محق هو لن يفعل ذلك |
| bunu yapmazdı. | Open Subtitles | إنه لن يفعل ذلك |
| Tabi, gerçek Tobias bunu yapmazdı. | Open Subtitles | أجل, (طوباياس) الحقيقي لن يفعل هذا |
| Jet bunu yapmazdı. | Open Subtitles | جيت) لن يفعل هذا) |
| Sha Ka Ree'nin Tanrı'sı bunu yapmazdı. | Open Subtitles | كُفّ عن هذا! ربّ "شاكاري" لم يكن ليفعل هذا. |
| Bu onu yapmaz ... O bunu yapmazdı ... O bunu bize yapmazdı. | Open Subtitles | إنه ليس ذلك الرجل لم يكن ليفعل هذا |
| O öyle biri değildi, bunu yapmazdı. bunu yapmazdı. | Open Subtitles | إنه ليس ذلك الرجل لم يكن ليفعل هذا |
| Bir erkek bunu yapmazdı. | Open Subtitles | أي رجل لا يمكنه أن يفعل ذلك شيء... |
| Gabrielle iyi bir nedeni olmadan bunu yapmazdı. | Open Subtitles | (جابرييل) لم تكن لتفعل ذلك بدون سبب مقنع لقد خانتنا |