| - Bunun bir yalan olduğunu biliyorsun! - Buradan gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | تعرفين أن هذا كذب اريدك خارج هذا المكان |
| Bunun bir yalan olduğunu ikimiz de biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | لكن كلانا يعلم أن هذا كذب. |
| Bu sabah Conrad'a ilk hamileliğini sonlandırdığını kanıtlayan belgeler verdi ama ikimiz de Bunun bir yalan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لقد منحت (كونراد)، هذا الصباح وثائق والتي تُثبت تخلصها من الحمل، لكن كلانـا يعرف أن هذا كذب. |
| Ama yıllar önce Bunun bir yalan olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ولكني تعلمت ان هذا هراء منذ مدة |
| Ama yıllar önce Bunun bir yalan olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ولكني تعلمت ان هذا هراء منذ مدة |
| Eğer gündeme getirirse, Bunun bir yalan olduğunu söylerim, ...ama durduk yere ortaya atmam. | Open Subtitles | فسوف أؤكد لها أنها كذبة ولكني لن أتحدث عن الأمر بدون أن تسألني اولاً |
| Bunun bir yalan olduğunu anlayacak. | Open Subtitles | سوف يعرف انها كذبة. |
| İkimiz de Bunun bir yalan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كِلانا نعرف أن هذا كذب |
| Bunun bir yalan olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن هذا كذب. |
| Kendime bunun daha büyük bir iyilik için olduğunu söyledim ama içten içe Bunun bir yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أخبرت نفسي بأن هذا كان من أجل المصلحة العامة لكن في قرارة نفسي ، علمت أنها كذبة |
| Bunun bir yalan olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | تقول لي انها كذبة |