| Tarihte sevilmeyen biri. Bunun olmasını istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | مكروه من الناحية التاريخية ، ونحنُ لانريد أن يحدث هذا ، أليس كذلك؟ | 
| Bunun olmasını istemedim ama bu araştırmayla, beyin fonksiyonlarını engelleyen hastalığı yok edebiliriz. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن يحدث هذا ولكن بهذا البحث ، نستطيع عميلا أن نقضى على مرض تلف المخ | 
| - Umarım karaya oturur demiştin. Bunun olmasını sen istedin. | Open Subtitles | قلت أنك تتمنى أن يقبض عليه لقد أردت حدوث ذلك | 
| Müşteriler de projelerine Bunun olmasını istemez. | TED | لا يريد العملاء حدوث ذلك لمشاريعهم، كما هو واضح. | 
| Bunun olmasını engelleyemezsiniz değil mi Bay Carter? | Open Subtitles | لا يمكنك إيقاف حدوث هذا أيمكنك ,سيد كارتر؟ | 
| Benimle ilgili özel bir şeyin Bunun olmasını sağladığını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه هناك شيء خاص بي الذي جعل هذا يحدث | 
| Bunun olmasını gerçekten istiyorum. Bu yüzden yardım için yapabileceğiniz her şey- | Open Subtitles | وأريد أن يحدث ذلك لذا، يكون من الرائع أن تقوم بأي مساعدة | 
| Bense aramızda kalın hapishane camları yerine Bunun olmasını tercih ederim. | Open Subtitles | حسنا,سأفضل أن يحدث هذا بيننا عن بوصتين من الزجاج فى سجن ما بالولاية | 
| Eğer o elması geri getiremezsem sevdiğin insanların canı yanacak. Ve ben Bunun olmasını istemiyorum, o yüzden yolumdan çekilsen iyi edersin. | Open Subtitles | و الأشخاص الذين تحبهم سيتألمون إذا لم أسترجع تلك الماسة و لا أريد أن يحدث هذا لهذا من الأفضل لك أن تبتعد عن طريقي | 
| Ve ben Bunun olmasını istemiyorum, o yüzden yolumdan çekilsen iyi olur! | Open Subtitles | و لا أريد أن يحدث هذا لهذا من الأفضل لك أن تبتعد عن طريقي | 
| Kadınlar o zaman nasıl olur biliyorum ve Bunun olmasını istediğime emin değilim. | Open Subtitles | و أعرف كيف تصبح النساء. و لا أريد أن يحدث هذا. | 
| Çok tuhaf. Sanki Bunun olmasını bekliyorlarmış gibiler. | Open Subtitles | هذا غريب , يبدو أنهم كانوا ينتظرون حدوث ذلك | 
| -Annem Bunun olmasını en az benim kadar istiyor ve ben... artık bir an önce olsun istiyorum. | Open Subtitles | امى تريد حدوث ذلك مثلى وانا اريد حدوث ذلك حقا | 
| Eğer Bunun olmasını engelleyeceksem, biraz yardıma ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | الآن ، لو كنتُ سأمنع حدوث ذلك فسأحتاج قليلاً من المساعدة | 
| İçimden bir ses diyor ki; Bunun olmasını istiyorsunuz. | Open Subtitles | لو لم أعرفك جيداً لاعتقدت أنك تأمل حدوث ذلك | 
| İki yıl önce tabutlarından çıktıklarından beri Bunun olmasını bekliyordum. | Open Subtitles | كنت أنتظر حدوث هذا منذ أن خرجوا من التابوت قبل سنتين | 
| Bunun olmasını istemezsin. Kontrolün elimden çıkmasını istemezsin. | Open Subtitles | و أنت لا تريد حدوث هذا , لا تريدني أن أفقد السيطرة على المكان | 
| Benimle ilgili özel bir şeyin Bunun olmasını sağladığını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه هناك شيء خاص بي الذي جعل هذا يحدث | 
| Prens Habibu.Biz, ben Bunun olmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | ايها الأمير حبيبو، نحن سوف انا سأحعل هذا يحدث | 
| Bu evi sen istedin ve Bunun olmasını sağlamak için elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | لقد أردتى هذا المنزل وأنا أفعل كل ما فى استطاعتى حتى يحدث ذلك | 
| Çünkü, bak, Bunun olmasını benden çok isteyen biri olamaz, tamam mı? | Open Subtitles | لسبب! اسمعي. لا أحد يرغب في حصول هذا أكثر مني , طيب؟ | 
| Bunun olmasını tekrar izleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني ارتكاب هذا الخطأ مرتين | 
| Charlie, aramıza bir şey girdi. Bunun olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | تشارلى شيئا حدث بيننا و لا أريد لذلك أن يحدث | 
| İnanın bana sizin tarafınızdayım ve en az sizin kadar Bunun olmasını... | Open Subtitles | أعدُكُم، أنني بصفّكُم، وأنني أريدُ إنهاء هذا بالضبط كما.. | 
| Bunun olmasını istemiyoruz. Doktor'un burada oluş amacı da budur. | Open Subtitles | لا نريد لهذا أن يحصل لذلك الدكتور موجود هنا لمساعدة |