| Bunun yanında, baksana ne kadar yol katettin ve ben de yanında olacağım. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك .. فكري إلى أي حد قد وصلت وسأكون بجانبك هناك |
| Bunun yanında, baksana ne kadar yol katettin ve ben de yanında olacağım. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك .. فكري إلى أي حد قد وصلت وسأكون بجانبك هناك |
| Bunun yanında, yapım esnasında sahibiyle yeterince sorun yaşadım; | Open Subtitles | بجانب أن لدي مشاكل كفاية مع مالك ذاك المبنى |
| Bunun yanında, kurallara göre oynayacak vaktimiz yok. | Open Subtitles | بجانب ذلك, ليس لدينا وقت لنمشي على القوانين. |
| Bunun yanında, Doh saldırılarında iyi değilimdir. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك, فأنا لا أُجيد هُجوم الجِذع |
| Bunun yanında Sayın Yargıç, kan davasını savunsalar bile, kanıt nerede? | Open Subtitles | إضافة لذلك, سيدي القاضي, حتى لو تخاصموا بشأن الثأر العائلي, فأين الدليل؟ |
| Bunun yanında, ödesek bile, ...yine de bombayı patlatabilir ve elçiyi öldürebilir. | Open Subtitles | و علاوة على ذلك ، إذا دفعنا له فسيظل بإمكانه أن يفجر القنبلة و يقتل السفيرة |
| Hayır, Bunun yanında başka bir yol biliyorlarmış. | Open Subtitles | لا يعرفون مسارا آخرا من جانب هذا |
| Bunun yanında, sadece geri dönenler etkileniyorsa, okul en güvenli yer olabilir. | Open Subtitles | بالأضافه ، اذا عادت اى أثار ، . المدرسة تعتبر أكثر الأمكان أماناً |
| Bunun yanında, bütün müzeler bizi tanır, ve geniş özel kolleksiyonu olanlar. | Open Subtitles | ..بالإضافة إلى أن كل المتاحف تعلم من نحن . ويعلمون مجموعاتنا الخاصة الكبيرة |
| Bunun yanında, pek namuslu işler yaptığın da söylenemez, değil mi? | Open Subtitles | إلى جانب ذلك أنت لست بالسيدة الفاضلة, أليس كذلك؟ |
| Bunun yanında, haklı olsan bile, yapabileceğin çok fazla şey yok... var mı? | Open Subtitles | إلى جانب ذلك ، حتى لو كنت على صواب لا يوجد الكثير ؟ مما يمكنك فعله ، أيوجد |
| Golf düşünmene yardımcı olur. Bunun yanında golfte.....delikler vardır. | Open Subtitles | لعب الجولف يساعد على التفكير الى جانب ذلك هناك فى الجولف فتحات |
| Bunun yanında biliyoruz ki sadece aptal öğrenciler profesörlere aşık olur. | Open Subtitles | الى جانب ذلك, نحن نعلم أن الطلاب الحمقي هم فقط الذين يقعون في الحب مع أساتذتهم. |
| Bunun yanında,yıllardır uyuşturucu işinin dışında | Open Subtitles | إلى جانب ذلك ، فقد كان خارج لعبة المخدّرات لسنوات |
| Bunun yanında, halletmem gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | بجانب أن لدي بعض الأمور التي تحتاج الى العناية بها. أجل؟ |
| Bunun yanında, Hassan kendi yönetiminde bile zorla fikir birliği oluşturabiliyordu. | Open Subtitles | بجانب أن (حسان) كان بالكاد قادراً على تشكيل إجماع في إدارته |
| Bunun yanında ailemizin ne kadar iyi olduğunu gördüler. | Open Subtitles | بجانب ذلك ، اظن أنهم حصلوا على أصوات العائلات التي يحتاجونها |
| Bunun yanında, Ori askerlerinin önünde diz çöktüklerinde benim ne işime yarayacaklar? | Open Subtitles | بجانب ذلك , مالذي سيستطعون فعله لي قبل وصول جيوش "الأوراي" ؟ |
| May, altmışsekiz yaşındayım, bilgisayarlar için oldukça yaşlıyım Bunun yanında ailemede bakmalıyım. | Open Subtitles | ماى , عمري 68 سنة, أنا كبير السن جدا للحاسبات و إضافة إلى أنا عندي عائلة أعولها ـ. |
| O iyileşti, Lou. Bunun yanında, ne yapması gerektiğini iyi biliyor. | Open Subtitles | إنه يتحسن (لو)، إضافة لذلك إنه حقاً جيّد فيما يقوم به |
| Bunun yanında, bir planım var. | Open Subtitles | و علاوة على ذلك ، لدى خطة |
| ve Bunun yanında, çok duygulu bir yemek olacak. | Open Subtitles | , إلى جانب هذا ستكون وجبة لذيذة للغاية |
| Bunun yanında, sadece geri dönenler etkileniyorsa, okul en güvenli yer olabilir. | Open Subtitles | بالأضافه ، اذا عادت اى أثار ، . المدرسة تعتبر أكثر الأمكان أماناً |
| Bunun yanında erkek arkadaşlığı çok abartılıyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن الصداقة أمر مبالغ بشأنه |