Bunun yarısı bile doğruysa, toplamda ne kadar para demek merak ediyorum. | Open Subtitles | حتى لو كان نصف هذا صحيحا، أتساءل عما يدر علينا هذه الأموال. |
Neşelen. Bunun yarısı bizim. Zengin olduk. | Open Subtitles | نعم.ابتهج.نصف هذا المبلغ لنا نحن بالتاكيد اغنياء |
Bunun yarısı bile bizim adamlarımızı ezmeye yeter. | Open Subtitles | نصف هذا العدد ليكون كافياً . لسحق الرجال الذين نمتلكهم |
Bu demek oluyor ki Bunun yarısı bir zamanda Checkmate tüm veritabanımı çekebilir. | Open Subtitles | مما يعني أنه في نصف ذلك الوقت يمكن لـ''مات الشاه'' أن يحصلوا على بيانات فريقي بالكامل |
Şimdi bunu gerçekleştirebilmek için, 180 milyar dolarlık yatırım yapmalıyız Bunun yarısı otomobil, kamyon ve uçak yapım endüstrilerinin yeniden organizasyonu ve yapılandırılmasında diğer yarısı ise gelişmiş biyo-yakıt endüstrisinin kurulmasında kullanılmalıdır. | TED | و لتحقيق ذلك ، علينا أن نستثمر ١٨٠ بليون دولار نصف ذلك المبلغ لإعادة تجهيز تصنيع السيارات ، الشاحنات والطائرات نصف المبلغ لبناء وتطوير تصنيع الوقود العضوي |
Kayıt cihazı Bunun yarısı kadar bile tutmadı. | Open Subtitles | الفونوغراف لم يتكلف ... ـ نصف ذلك |
Biliyorsunuz ki Bunun yarısı lastik parçası ve motor yağıdır. | Open Subtitles | لعلمك ، فإن نصف هذا عبارة عن زيت محركات و مخلفات إطارات |
Sen, hiçbir şey yapmıyorsun ve Bunun yarısı kadar bile almıyorum. | Open Subtitles | أنت لا تعملي أي شيء ، و أنا لا أستطيع أن أجمع نصف هذا |
En iyi ihtimalle Bunun yarısı kadar edersiniz. | Open Subtitles | انت تستحق نصف هذا بأحسن تقدير |