| burada olacağınızı tahmin etmeliydim, Profesör McGonagall. | Open Subtitles | كان يجب أن أعرف أنك ستكونين هنا يا أستاذة ماجوناجل |
| Bana 11.15'te burada olacağınızı söylemişlerdi. | Open Subtitles | أجل، لا، لا. قالوا لي أنّكِ ستكونين هنا الساعة الـ11: |
| burada olacağınızı bilmiyorduk. | Open Subtitles | لمْ نكن نعرف أنكِ ستكونين هنا. |
| Uyandığımda ikinizin de burada olacağınızı bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اعلم أنكما الاثنان ستكونان هنا عندما استيقظ |
| Aslında seni ve Bay Poirot'u arıyordum. - Prens Paul burada olacağınızı söyledi. | Open Subtitles | أبحث عنك و عن السيد "بوارو" قال الأمير "بول" أنكما ستكونان هنا |
| Peşine takılayım dedim. burada olacağınızı biliyordum. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون ممتعاً ان أرافقه , ظننت بأنكم ستكونون هنا |
| Sizin de burada olacağınızı bilmiyordum. | Open Subtitles | مرحباً يا رفاق ، لم أعلم أنكم ستكونون هنا. |
| Biz sizin burada olacağınızı bilmiyorduk. | Open Subtitles | ولم نكن نعرف أنّكِ ستكونين هنا. |
| Lita S. burada olacağınızı duymuştum. | Open Subtitles | ليتا (ليتا أس) سمعت انكِ ستكونين هنا |
| burada olacağınızı düşünmemiştim. Emma'yı bakıcıya bırakmaya gerek kalmadı. | Open Subtitles | ممتاز, لم اظن انكما ستكونان هنا |
| Dostlar sizin burada olacağınızı sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أظن أنكما ستكونان هنا |
| burada olacağınızı tahmin etmiştim. | Open Subtitles | لقد ظننت انكم ستكونون هنا |
| - Bahçıvan burada olacağınızı söyledi. | Open Subtitles | -البستاني قال أنكم ستكونون هنا |