| Evet on dakika önce burada olmaları gerekirdi kadın yangın merdiveninden kaçabilir. | Open Subtitles | كان يجب أن يكونوا هنا منذ 10 دقائق إنها ممكن أن تهرب من سلم الحريق |
| Suçlular karımı kaçırdılar! burada olmaları çok mantıksız. | Open Subtitles | المجرم قد خطف زوجتى ليس من المعقول ان يكونوا هنا |
| Uçakları 7:30'ta geliyordu. burada olmaları gerekiyor. | Open Subtitles | طائرتهم في السابعة والنصف يجب أن يكونوا هنا |
| - burada olmaları hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | ـ أحب وجودهم هنا ـ كلا يا هانس |
| İşte asıl mucize hala burada olmaları. | Open Subtitles | والمعجزه هى وجودهم هنا فى هذا المكان |
| 1 saat önce burada olmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كان من المفترض أن يكونا هنا منذ ساعة |
| Hayır, burada olmaları daha iyi gözden uzakta ve güven içindeler. | Open Subtitles | إنهما أفضل حالاً هنا... حيث الخصوصية والحماية |
| burada olmaları, onları solucan şekerlerle besleyen hormonlu ergenlerin etraflarını sarmasından daha iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | ظنوا أنهم يفضلون أن يكونوا هنا من يكونوا مطوقين بهرمونات المراهقين ويطعمونهم الديدان |
| Peki ama... şu genç adamların burada olmaları geremiyor mu henüz? | Open Subtitles | ولكن هؤلاء الشباب لا يجب أن يكونوا هنا لحد الآن؟ آه... |
| Şimdiye kadar burada olmaları gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن يكونوا هنا بحلول الآن؟ |
| Saatler önce burada olmaları gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن يكونوا هنا من ساعات |
| - Bilmiyorum. Şimdiye burada olmaları gerekirdi. | Open Subtitles | لا أعلم, يجب أن يكونوا هنا الآن |
| Bir saat önce burada olmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يجب ان يكونوا هنا منذ ساعة مضت. |
| - Sanırım burada olmaları... | Open Subtitles | يبحرون بسلاله, على سرعه 15 عقده ...يجب ان يكونوا هنا بعد |
| Bir saat önce burada olmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكونوا هنا من ساعه |
| 20 dakika önce burada olmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يفترض وجودهم هنا منذ 20 دقيقة |
| burada olmaları hepimizi tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | وجودهم هنا يضعنا جميعا في خطر. |
| burada olmaları beni rahatlatıyor. | Open Subtitles | -من المريح وجودهم هنا |
| İki saat önce burada olmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكونا هنا منذ ساعتين مضت |
| 15 dakika önce burada olmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض أن يكونا هنا منذو 15 دقيقة |