buradaki arkadaşım varken yapamazsın. O da özel biri. | Open Subtitles | ليس مع صديقي هنا هو مميز أيضاً |
Gördünüz mü, ben o tür bir bilim adamı değilim ve buradaki arkadaşım da... | Open Subtitles | انظر ، أنا لست هذا النوع من العلماء و صديقي هنا... |
Sadece, buradaki arkadaşım gördüğünüz gibi, kendisi bütün günü ormanda yürüyerek geçirdi. | Open Subtitles | ...فقط صديقي هنا ظلّ يتجوّل عبر الغابة طوال اليوم |
Çünkü buradaki arkadaşım ucuz bir fahişe ve eminim ki memnuniyetle... | Open Subtitles | لأنّ صديقتي هنا عاهرة رخيصة وأنا واثقة من أنها ستكون سعيدة |
Eğer Obama'yı yenemezsek buradaki arkadaşım gibi insanlar ülkemizi yok edecek. | Open Subtitles | إذا لم نهزم اوباما . الناس التي مثل صديقتي هنا سيدمرون الدوله . |
Yoksa buradaki arkadaşım hareketlerinden tahrik olabilir. | Open Subtitles | وإلا صديقي هنا سوف يُثار بسبب حركاتك |
- buradaki arkadaşım kasabada yeni. | Open Subtitles | إن صديقي هنا جديد في البلدة. |
- buradaki arkadaşım deli falan değil. | Open Subtitles | - صديقي هنا مختل عقليا |
buradaki arkadaşım onun yerini bildiğini düşünüyor. | Open Subtitles | صديقتي هنا تظن بأنك تعلم أين نجده |