| Vay canına, Meksika'ya varmak için buradan bir 300 mil var. | Open Subtitles | سُحقًا، إنّها مسافة 300 ميل بالحصان من هُنا. |
| Herkesi buradan bir hafta önce çıkarmış olabilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكاننا إخراج الجميع من هُنا قبل أسبوع. |
| Yedi saat içinde o pilot, buradan bir kaç kilometre ötedeki bir arazide bekleyecek. | Open Subtitles | بعد سبع ساعات، سيكون ذلك الطيّار في إنتظارنا بحقل يبعد بضعة أمتار من هُنا. |
| buradan bir kaç mil uzakta Kodi Adında bir yer var. | Open Subtitles | هناك مكان يدعى كودى يبعد عن هنا بضعة أميال |
| Buradaki bilgilere göre, buradan bir kaç mil ötedeki bir güvenli evde tutuluyor. | Open Subtitles | وفقاً لهذا، احتُجزت في منزلٍ آمن يبعد بضعة أميال عن هنا |
| buradan bir şikayet geldi. | Open Subtitles | لقد جاءتني شكوى إزعاج هنا |
| Bu yönde buradan bir buçuk kilometreden az mesafede 1853'de bir İskoçyalı iğne ve şırınganın ilk patentlerini aldı. | TED | من هنا في هذا الاتجاه ب أقل من ميل، في العام 1853 قام رجل إسكتلندي بتسجيل الإبره والمحقنة كأول براءة اختراع لهُ. |
| buradan bir şey yapamam. Kata dönmeliyim. | Open Subtitles | حسناً ، انا لا استطيع فعل شىء هنا يجب ان اعود الى العمل |
| Tesisimiz, buradan bir kaç mil uzakta.. | Open Subtitles | حسناً ، منشأتنا على بُعد بضعة أميال من هُنا |
| Siktir git buradan! Bir konuşma yapıyorum. | Open Subtitles | إبتعد من هُنا أيها الملعون لدي مُحادثة |
| Umarım buradan bir ölçüde kontrol sağlayabilirim. | Open Subtitles | ونأمل بأن أتكمن من السيطرة عليه من هُنا |
| buradan bir gece çıkıp gidiyorsun ve yıllar sonra döndüğünde ne sanıyor... | Open Subtitles | أنت تخرُج من هُنا في ليلة واحدة ثُم تعود بعد عدة سنوات ...وأنت تظُن أن |
| Seni buradan bir an önce çıkartmalıyız. | Open Subtitles | علينا إخراجكَ من هُنا. هيّا. |
| buradan bir buçuk kilometre falan ötede bataklığa yakalandı. | Open Subtitles | تعثّرت في مستنقع يبعد ميلاً عن هنا |
| Arizona siniri buradan bir saat uzak. | Open Subtitles | حدود أريزونا تبعد عن هنا بمقدار ساعه. |
| Hani buradan bir gün uzakta yaşıyorlardı. | Open Subtitles | ظننت أنهم يعيشون مسافة يوم عن هنا |
| Hani buradan bir gün uzakta yaşıyorlardı. | Open Subtitles | ظننت أنهم يعيشون مسافة يوم عن هنا |
| buradan bir şikayet geldi. | Open Subtitles | لقد جاءتني شكوى إزعاج هنا |
| Bir çok kişi buradan bir torbada çıkmıştır. | Open Subtitles | الكثير من الناس قد حُملوا من هنا في كيس |
| Dediklerine göre, buradan bir ay içinde çıkabilirmişim. | Open Subtitles | وقالوا أيضا .. أني أستطيع الخروج من هنا في حوالي ... |
| Tabii buradan bir şey anlayabilirsem acayip gürültülü de. | Open Subtitles | واعني اذا كنا نستطيع ان نسمعهم من هنا يجب ان يكون مرتفع جدا |