| buraya geliyorlar Sırada biz mi varız? | Open Subtitles | لقد تم تأكيدة منذ موسمين أنهم قادمون إلى هنا أعنى أن الدور علينا الآن |
| Şu anda buraya geliyorlar ve asıl soru şu ne istiyorlar? | Open Subtitles | و بما أنهم قادمون إلى هنا الآن, لكن السؤال هو ما الذى يريدونه؟ |
| O silahı almak için, buraya geliyorlar. | Open Subtitles | إنهم قادمون هنا لأخذ ذلك السلاح |
| buraya geliyorlar. | Open Subtitles | في طريق العودة الآن. |
| - Filmlerde oynamak için dünyanın dört bir yanından buraya geliyorlar. - Evet. | Open Subtitles | ـ أنهم يأتون من كل مكان لأجل التمثيل ـ أجل |
| Stilinski'yi aradık. buraya geliyorlar. | Open Subtitles | لقد هاتفنا (ستلينسكي)، إن الشرطة في الطريق. |
| Buraya gelen çocuklar aileleri umursamadıkları için buraya geliyorlar. | Open Subtitles | الأطفال الذين يأتون إلى هنا يأتون لأنّ آبائهم لا يكترثون بتاتاً بهم |
| Onlar buraya geliyorlar ama olduğun yerde bir yere gideceğin yok. | Open Subtitles | هم يأتون لهنا, لكنك لن تذهبين لأي مكان |
| Senin yaptığını düşünenler şu anda buraya geliyorlar. | Open Subtitles | حسناً، الناس الذين يظنون أنّك الفاعل قادمون إلى هنا الآن. |
| Orayla burası arasındaki tüm yerleşim yerleri boşaltılıyor ve insanlar mülteci olarak buraya geliyorlar. | Open Subtitles | يقومون بإخلاء كل المستوطنات ،من هناك إلى هنا والأهالي قادمون إلى هنا للجوء |
| Orayla burası arasındaki tüm yerleşim yerleri boşaltılıyor ve insanlar mülteci olarak buraya geliyorlar. | Open Subtitles | يقومون بإخلاء كل المستوطنات ،مِن هناك إلى هنا والأهالي قادمون إلى هنا للجوء |
| buraya geliyorlar. | Open Subtitles | ها هم قادمون إلى هنا |
| buraya geliyorlar. | Open Subtitles | إنهم قادمون نحوَك |
| Baba, buraya geliyorlar. | Open Subtitles | أبي , إنهم قادمون |
| buraya geliyorlar. | Open Subtitles | إنهم قادمون إلى هنا |
| buraya geliyorlar. | Open Subtitles | في طريق العودة الآن. |
| Görüyorsunuz ki bu insanlar akrabalarının sadece anmak için değil aynı zamanda onlarla konuşmak için buraya geliyorlar. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى أن هؤلاء الناس يشعرون ليس فقط أنهم يأتون من اجل الاحتفال بحياة أقاربهم، لكنهم دخلوا مع بعض الشعور للتواصل معهم. |
| Stilinski'yi aradık. buraya geliyorlar. | Open Subtitles | لقد هاتفنا (ستلينسكي)، إن الشرطة في الطريق. |
| Buraya gelen çocuklar aileleri umursamadıkları için buraya geliyorlar. | Open Subtitles | الأطفال الذين يأتون إلى هنا يأتون لأنّ آبائهم لا يكترثون بتاتاً بهم |
| O yüzden buraya geliyorlar, o öfkeyi atabilmek için. | Open Subtitles | ولهذا يأتون لهنا للتخلُّص من ذاك الغضب. |
| -Yarın buraya geliyorlar | Open Subtitles | سأعرف غداً، عندما يأتيان إلى هنا |